| kimliğini öğrenemedim ama bir TV kamerası vardı ve her şeyi kaydetti. | Open Subtitles | كلا لم أحصل على هوية لكن هناك كاميرا تلفزيونية صورت الحدث كله |
| Bir kez soyguncunun gerçek kimliğini öğrendiğinizde onu bulmağa çalışıp, suçlayacağınızdan emindim. | Open Subtitles | عرفت أنك حالما تتعرف على هوية اللص الجديدة ستحاول توريطه |
| Ama büyük bir risk alarak onun yanına konuşmaya çıkan adamın kimliğini biliyoruz. | Open Subtitles | لكننا الآن تعرفنا على هوية الرجل الذى يتحدث إليه فى مخاطرة كبيرة |
| Şunu demeliyim ki, bir toplum olarak tek bir kimlik konusunda hem fikir olmayışımızı makul buluyorum. | TED | يجب أن أقول أنني أجده نوع من التصنيف، كمجتمع لا نستطيع الإتفاق على هوية واحدة. |
| Ve ne oldu? Bilinmeyen, tanınmayan, isimsiz kişi kişi bu iletişim ağıyla kontağa geçer ve sonra bir kimlik alır | TED | شخص مجهول الشخصية والوجه والإسم يحتك بهذه الشبكة ومن ثم يحصل على هوية. |
| Kafatasından kimliği çıkarabildin mi yoksa daha da kötü mü kömürleşmiş? | Open Subtitles | أيمكنّكِ أن تحصلي على هوية من الجمجمة أم هي متفحمة جداً؟ |
| Yeni kimlikler, biraz da nakit para bulup Meksika'ya gidiyorum. | Open Subtitles | سأحصل على هوية جديد، وبعض النقود وسأتوجه الى المكسيك |
| 5 kurbanın kimliğini tespit ettik. 6 kişilik bir ekibe ihtiyacım var. | Open Subtitles | حصلنا على هوية مطابقة لخمس ضحايا ... فريق من ستة رجال عليهم |
| En önemli şey bu bilgiyi almak ve "Adam"ın kimliğini öğrenmek. | Open Subtitles | معرفة تلك المعلومات والحصول على هوية بصرية لهذا الرجل |
| Gitmeliyim. En kısa sürede yedinci komandonun kimliğini bul. | Open Subtitles | على ان اذهب الان واحصل لي على هوية القاتل بسرعة |
| Diş kayıtlarından kimliğini tespit etmek çok uzun sürer. | Open Subtitles | سنستغرق وقتاً كبيراً لنحصل على هوية من سجلات الأسنان |
| Yani kül yığınından sadece şişman bir hanım olduğu kanıtıyla kimliğini bulmaya çalışacağız? | Open Subtitles | لذا علينا التعرف على هوية كومة من الرماد بناءً على حقيقة أنها سيدة بدينه؟ |
| Bu arada Japon İstihbarat Biriminin sorduğu kişinin kimliğini tespit edebildin mi? | Open Subtitles | بالمناسبة هل استطعت التعرف على هوية الشخص الذي سأل عنه مكتب الإستخبارات اليابانية؟ |
| Sanırım işgalcinin kimliğini şimdi tespit edebilirim. | Open Subtitles | أعتقد إنه يمكننى أن أتعرف على هوية دخيلنا الأن. |
| Sizin göreviniz ise, bu silah uzmanının kimliğini ve nerede bulaşacaklarını bulmak. | Open Subtitles | مهمتكم هي ان تتعرفوا على هوية خبير الاسلحة |
| Şimdi tamamen sahte bir kimlik için uğraşmam gerekecek. | Open Subtitles | الآن يجب أن أحصل على هوية وشخصية وهمية جديدة |
| Evet, yeni bir kimlik bulmam kısmı hariç. | Open Subtitles | أجل ، عدا الجزء الذي علي . أن أجد فيه على هوية جديدة |
| Veri tabanına kayıtlı bir kimlik için sekiz sene boyunca para ödedim. | Open Subtitles | دفعت من عمري ثماني سنوات في سبيل الحصول على هوية مسجلة بقواعد البيانات |
| Eğer resmi bir kimlik bulursam, arama izni alabileceğim. | Open Subtitles | لو أمكن الحصول على هوية رسمياً يمكني الحصول على مذكرة بحث |
| - Sonunda katile ait bir kimlik bulduk.. - Ama ben bundan o kadar da emin değilim.. | Open Subtitles | على الأقل لقد حصلنا على هوية عن المجرم لست متأكده من ذلك |
| Efendim, kenetlendikleri nakliye gemisinin kimliği saptandı. | Open Subtitles | سيدي ، لقد تعرفنا على هوية سفينة النقل لقد كانوا متصلين |
| Ancak sahte kimlikler... Başa çıkmanın yolu bu değil. | Open Subtitles | لكن الحصول على هوية مُزورة ، ليست الطريقة المُناسبة للتعامل مع الأمر |