| Her ne olursa olsun yanımda, olduğun için teşekkürler. | Open Subtitles | وشكراً على وجودك ،دائماً من أجلي لا يهم |
| - Yanımda olduğun için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً على وجودك من أجلى |
| Burada olduğun için çok teşekkürler. | Open Subtitles | شكرًا لك جزيلًا على وجودك هنا! |
| Onun bildiği kadarıyla, Mark'ın orada olmana bir itirazı yok. | Open Subtitles | على حد علمها مارك) لا يعترض على وجودك) |
| Onun bildiği kadarıyla, Mark'ın orada olmana bir itirazı yok. | Open Subtitles | على حد علمها مارك) لا يعترض على وجودك) |
| Bir hafta bile olmadı ama eski bir mahkum gibi davranıyorsun. | Open Subtitles | لم يمض أسبوع على وجودك هنا و تتصرف كأنك مجرم قديم |
| Burada olduğunuz için ne kadar teşekkür etsem azdır. | Open Subtitles | لا أدرى كيف أشكرك على وجودك هنا |
| Burada olduğun için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً على وجودك هنا |
| Burada olduğun için. | Open Subtitles | على وجودك هنا |
| Burada olduğun için sağol, Jack. | Open Subtitles | شكرًا على وجودك هنا يا (جاك) |
| Burada olduğun için sağol, Jack. | Open Subtitles | شكرًا على وجودك هنا يا (جاك) |
| Teşekkürler, Winnie. Burada olduğun için teşekkürler. | Open Subtitles | -شكرًا لك (ويني) على وجودك هنا . |
| Bir hafta bile olmadı ama eski bir mahkum gibi davranıyorsun. | Open Subtitles | لم يمض أسبوع على وجودك هنا و تتصرف كأنك مجرم قديم |
| - Buraya geleli daha üç ay olmadı ama şimdiden işinizi bitirmeyi düşünüyorsunuz. | Open Subtitles | لم يمضي على وجودك سوى 3 أشهر وتتوقع أن تنهي المسألة الآن |
| Meşgul olmam lazım, düşünmemek için ama yanımda olduğunuz için sağolun. | Open Subtitles | عليّ أن ابقى مشغولة ... وأحتفِظ بِعقلي صافياً ولكن شُكراً لك على وجودك هنا |
| Ama burada olduğunuz için oldukça endişeli. | Open Subtitles | لكن .. هو قلق على وجودك هنا |