| - Haydi ama Gaby. Onunla, güvenli seks ve prezervatifler hakkında konuşmalısın. | Open Subtitles | "بحقكِ ، "غابي ينبغي عليكِ التحدث معها بشأن الجنس الآمن ، الواقيات |
| Hala dışarıda. Onunla konuşmalısın. | Open Subtitles | إنه لا يزال بالخارج ينبغي عليكِ التحدث معه |
| Belki de onunla konuşmalısın. Eminim heyecanlanacaktır. | Open Subtitles | ربما عليكِ التحدث لها أنا واثق بأن هذا سيذهلها |
| Onlarla konuşmak zorundasın. | Open Subtitles | هذا جنون سيكون عليكِ التحدث معهم في وقتٍ ما |
| - Hakimle konuşmak zorundasın... ve ona her şeyi anlatmalısın. | Open Subtitles | -أعرف -سيكون عليكِ التحدث للقاضي وستخبريه بكل شيء |
| Konuşman gereken bir sürü tanımadığın insan da olacak. | Open Subtitles | وسيكون هناك الكثير من الناس الذين لا تعرفيهم عليكِ التحدث معهم |
| - Bunu neden yaptınız? Dedektif Carver'la konuşmanız gerek. | Open Subtitles | (عليكِ التحدث مع المحقق (كارفر |
| Ve bu doğruysa, onunla konuşmalısın. | Open Subtitles | , و لو ان هذا صحيح عليكِ التحدث إليه |
| Tracy'yle konuşmalısın. | Open Subtitles | عليكِ التحدث إليه. |
| Belki biriyle konuşmalısın. | Open Subtitles | ربما عليكِ التحدث لأحدهم |
| Bir tanem belki de onunla konuşmalısın. | Open Subtitles | عزيزتي... ربما يجب عليكِ التحدث معه... . |
| Elbette. Çocukları görmeden önce Jax ile konuşmalısın. | Open Subtitles | قبل أن تذهبي لرؤية الطفلين، عليكِ التحدث مع (جاكس) |
| Onunla konuşmalısın. | Open Subtitles | يجب عليكِ التحدث إليها |
| - Bizimle konuşmak zorundasın. | Open Subtitles | - .فقط عليكِ التحدث معنا - |
| Konuşman gereken kişi Tanner. | Open Subtitles | الشخص الذي يجب عليكِ التحدث إليها هي (تانر). |