Bence sen de o sikik ilaçları bırakmalısın. | Open Subtitles | أعتقد بأنه عليكِ التوقف عن تناول تلك الأقراص اللعينة |
Anne köpeğe bira içirmeyi bırakmalısın. | Open Subtitles | عليكِ التوقف عن اعطاء هذا الكلب الجعّة |
- Bunları söylemekten vazgeçmelisin. | Open Subtitles | يجب عليكِ التوقف عن قول هذة الأشياء |
Hey, cidden, bunu yapmaktan vazgeçmelisin. | Open Subtitles | بجد .. يجب عليكِ التوقف عن فعل هذا |
Bunu yapmayı kesmelisin. | Open Subtitles | ♪ نحن كباتمان وروبن عندما نخرج لنحظى ببعض المرح ♪ عليكِ التوقف عن ذلك. |
Şunu yapmayı kesmelisin. | Open Subtitles | يجب عليكِ التوقف عن هذا |
Tanrım, Shelley, bu çılgınlıklara bir son vermen gerek. | Open Subtitles | يالمسيح، شيلي، عليكِ التوقف عن هذا الجنون. |
Bu işi bırakmalısın. Çok tehlikeli. | Open Subtitles | يجب عليكِ التوقف عن هذا العمل إنه خطير |
Bana para göndermeyi bırakmalısın. | Open Subtitles | عليكِ التوقف عن إرسال النقود لي. |
Belki de kendini cezalandırmayı bırakmalısın. | Open Subtitles | ربما يجب عليكِ التوقف عن معاقبة نفسك |
O şeyleri okumayı bırakmalısın. | Open Subtitles | عليكِ التوقف عن قرائة هذه الأشيَاء. |
Beni dinle, Bree, onları bu kadar sert eleştirmekten vazgeçmelisin. | Open Subtitles | (أنا أخبركِ يا (بري سيكون عليكِ التوقف عن القسوة عليهم |
- Fakat onun arkasına saklanmaktan vazgeçmelisin. | Open Subtitles | لكن عليكِ التوقف عن الاختباء وراءها |
- Bunları söylemekten vazgeçmelisin. | Open Subtitles | يجب عليكِ التوقف عن قول هذة الأشياء |
Artık kaçmaktan vazgeçmelisin. | Open Subtitles | . عليكِ التوقف عن الهرب |