| Yaşadığımız onca şeyden sonra bunu bilmen gerek. | Open Subtitles | بعد كلِ ما مررنا به عليكِ معرفة ذلك وحسب |
| Harika bir adaysın, kalbinin derinliklerinde bunu bilmen gerek. | Open Subtitles | أنتِ مرشحة رائعة و يجب عليكِ معرفة ذلك في أعماق قلبك ِ |
| Ama düşündüm ki, Alma'nın neden buraya taşındığı bilmen gerek. | Open Subtitles | لكنني اعتقد انكِ عليكِ معرفة سبب إنتقال (الما) إلى هنا |
| bilmene gerek yok. Talimatlarımı uygula. | Open Subtitles | ليس عليكِ معرفة ذلك، عليكِ فقط اتباع تعليماتي |
| Bir insanın kim olduğunu bilmek için hakkındaki her şeyi bilmene gerek yok. | Open Subtitles | ليس عليكِ معرفة التفاصيل حول شخص ما ومعرفة من هم حقاً - أعتقد أنّك تعرف - |
| Neden her şeyi bilmek zorundasın? | Open Subtitles | لمَ عليكِ معرفة كل شيء؟ |
| Çünkü bunları bilmek zorundasın. | Open Subtitles | -لأن عليكِ معرفة تلك الحسابات |
| Sadece ne için savaştığını değil neye karşı savaştığını da bilmelisin. | Open Subtitles | أعتقدُ أن عليكِ معرفة ما لذي تقفين مِن أجله. وليش مشاهدة خصمكِ فحسب. |
| Bunu herkesten çok senin bilmen gerek. | Open Subtitles | أنتِ من بين جميع الناس عليكِ معرفة ذلك |
| Dinle, bütün gerçekleri bilmen gerek. | Open Subtitles | اسمعي، عليكِ معرفة كل الحقائق |
| Jessica kötü biri değil, bunu bilmen gerek. | Open Subtitles | (جيسيكا) ليست بشخص سيء عليكِ معرفة ذلك |
| Bunu bilmene gerek yok. | Open Subtitles | لا عليكِ معرفة ذلك |
| Her şeyi bilmene gerek yok! | Open Subtitles | ! لا ينبغي عليكِ معرفة كل شيء |
| Öncelikle şunu bilmelisin ki... olanlar kimsenin suçu değildi. | Open Subtitles | أولاً، عليكِ معرفة أن ما حدث لم يكن خطأ أحد |
| Etrafında neler olduğunu insanların nasıl düşündüğünü bilmelisin. | Open Subtitles | عليكِ معرفة كيف تسير الأمور وكيف يفكر الناس |