| Eğer sen de gelmek istersen... kıçını iki dakika içinde iskeleye indirmeni öneririm. | Open Subtitles | ..إذا كُنت ستأتي معنا, أقترح عليك أنت تكون جاهزاً في الأسفل بعد دقيقتين |
| Ben ona güveniyorum o yüzden sen de bana güvenmek zorundasın. | Open Subtitles | حسنا ، انا أثق بها إذا عليك أنت أن تثق بي |
| Belki bu mektubu sen de okusan iyi olur. | Open Subtitles | ربما يجب عليك أنت أيضا أن تقرأ هذه الرسالة |
| Çünkü bu senin için çok zor. Senin mor kitaba ihtiyacın var. | Open Subtitles | لأنه صعب جدا عليك أنت تحتاج الكتاب الإرجواني |
| senin için bir sürü zaman ve para harcadık afetler etrafında dönecek ve bazen senin ne kadar yoğun olabileceğini unutuyorum. | Open Subtitles | لقد ضيعنا الكثير من الوقت والمال عليك أنت محوري جداً عندما تأتي الكوارث لقد نسيت كم انت محوري |
| Annen senin için endişelenmekte haklı. Bu sürüşle sen 1 9'unu göremeyeceksin. | Open Subtitles | أمك على حق لتقلق عليك أنت حتى لم تبلغ 19 سنة |
| O gün geldiğin de ben çoktan gitmiş olacağım sen de böyle yapmalısın! | Open Subtitles | عندما يأتي ذلك اليوم سأكون قد رحلت .. ... ويجب عليك أنت كذلك |
| Bunu ben yaparım ama sen de bu arada başka bir tane yapacaksın. | Open Subtitles | ولكن عليك أنت تقوم بحل مشكلة أخرى حينما أذهب |
| O zaman şüpheli olurum. Tabii ben olursam sen de olursun. | Open Subtitles | هذا سيأتى بآثاره على و بالتالى عليك أنت أيضاً |
| Hayır, ben annenden bir şey saklamam, ki sen de saklamamalısın. | Open Subtitles | لا أنا لا أخفي أسراراً عن أمك ولا يجب عليك أنت أيضاً |
| sen de pençelerini kızın üstünden çekip, ona biraz rahat verebilirsin. | Open Subtitles | وربما يجب عليك أنت تبعد يديك عنها , تعلم , تعطيها القليل من المساحة |
| Anlayabileceğim bir kelime lazım. Belki sen de yapmalısın. | Open Subtitles | أحتاج أن أنجز بعض العمل ربما يجب عليك أنت أيضا |
| Eğer biz hayatımızı bunun için riske atacaksak sen de atacaksın. | Open Subtitles | إذا كان يجب أن نضع حياتنا فى خطر فيجب عليك أنت أيضًا |
| Ben bunu kabul etmek zorundayım ki ben kabul ediyorsam sen de edeceksin. Öyle mi? | Open Subtitles | عليّ أن أتقبل ذلك مما يعني أنه عليك أنت أيضًا أن تتقبل ذلك. |
| Belki sen de Dünyalı. | Open Subtitles | رُبما ينبغي عليك أنت أيضاً فعل ذلك أيها الأرضي |
| Beni çıkarı için kullanan aptallar için çalışmaktan hoşlandığımı mı zannediyorsun? senin için bunu söylemesi kolay. | Open Subtitles | وهذا ينطبق عليك أنت أيضا فهذا ليس أفضل عمل حصلت عليه |
| Artık sınıra gelmiş olabilirim... ama aynı şey senin için de geçerli. | Open Subtitles | ...ربما أكون قد وصلت إلى نهايتي لكن هذا ينطبق عليك أنت أيضا |
| Annen ve senin için endişeleniyordum. Sana bir hoşçakal bile dememiştim. | Open Subtitles | كنت فقط قلقاً عليك أنت وأمك فلم أكن حتى قد قلت لكم وداعاً |
| Çok komik. Aslında bu benim, senin için endişemdi. | Open Subtitles | مضحك للغاية، كان هذا في الواقع قلقي عليك أنت. |
| Daha fazla yaklaşırsan senin için de tehlikeli olur. | Open Subtitles | لو إقتربت أكثر من هذا، سيكون الأمر خطر عليك أنت أيضاً رئيس القسم آهين. |