| Senin dediğin gibi dostum, kalite istiyorsan, ücretini ödemelisin. | Open Subtitles | كما قلت إذا أردت النوعية عليك أن تدفع لذلك |
| Beş, altı, yedi, sekiz... cüceye geçiş bedeli ödemelisin çocuğun deliğine girebilmek için cüceye geçiş bedelini ödemelisin içine girmek için eğer çocuğun deliğine girmek istiyorsan, cüceye geçiş bedeli ödemelisin | Open Subtitles | . عليك أن تدفع للقزم لكي تضاجع الفتى عليك أن تدفع للقزم لكي تحصل عليه |
| Eğer yoksulsan ve göndermek için sadece 200 doların varsa 30 dolar ücret ödemek zorundasın. | TED | إذا كنت فقيرًا وتريد إرسال 200 دولار فقط عليك أن تدفع 30 دولار كعمولة |
| Benim benzin paramı neden siz ödeyesiniz? | Open Subtitles | لماذا عليك أن تدفع ثمن بنزيني ؟ |
| Önermeme dönelim. Bu arada, pulları kullandım. Çünkü kimseye telif hakkı ödemek zorunda değilsiniz. | TED | نعود إلى افتراضي الأساسي، بالمناسبة، قد استعملت الطوابع لأنه ليس عليك أن تدفع شيئا مقابل الحقوق. |
| Böyle beş kız gelince, oynamak için ödeme yapmalısın. | Open Subtitles | خمس فتيات مثل اللواتي دخلن، عليك أن تدفع لتلعب. |
| ödeme yapmak zorunda değilsin! | Open Subtitles | ليس عليك أن تدفع! اقرأ اللافتة! ولا بد أن هذا والدك |
| Kendi sabununuzu, deodorantınızı, diş fırçanızı, macununuzu, hepsini kendiniz ödemelisiniz. | TED | عليك أن تدفع ثمن طعامك، مزيل العرق الخّاص بك، فرشة الاسنان خاصتك، معجون الاسنان ، و كلّ شيء. |
| cüceye geçiş bedeli ödemelisin çocuğun deliğine girebilmek için. | Open Subtitles | عليك أن تدفع المال للقزم إذا أردت مُضاجعة الفتى |
| cüceye geçiş bedelini ödemelisin içine girmek için... | Open Subtitles | عليك أن تدفع المال للقزم إذا أردت مُضاحعته |
| Küçük çocuğun deliğini istiyorsan, cüceye geçiş bedelini ödemelisin, içine girmek için cüceye geçiş bedeli ödemelisin. | Open Subtitles | إذا أردت مضاجعة الطفل فغليك أن تدفع المال للقزم عليك أن تدفع المال للقزم لتضاجعه |
| Yaptığının bedelini ödemelisin. Yarattığın bütün acıların. | Open Subtitles | عليك أن تدفع لما قمت به كل الألم الذي تسببت به |
| Almak istiyorsan, karşılığını ödemek zorundasın, herkes gibi. | Open Subtitles | تريد البقاء ، عليك أن تدفع ثمنها مثلك مثل الجميع |
| Zehirledikleri havaya bile para ödemek zorundasın. | Open Subtitles | عليك أن تدفع , حتى ثمن الهواء او سيسمّمونك بالغاز حتى الموت. |
| Bu durumda, hayır efendim. Kalite istiyorsan, ücretini ödemek zorundasın. | Open Subtitles | ليس في هذه الحالة ، لا إذا أردت نوعية عليك أن تدفع لذلك |
| Benim benzin paramı neden siz ödeyesiniz? | Open Subtitles | لماذا عليك أن تدفع ثمن بنزيني ؟ |
| Getirebilirim sana. Parasını ödemek zorunda değilsin. | Open Subtitles | أستطيع أن أجلب لك واحدة ليس عليك أن تدفع |
| Geri ödemek zorunda değilsin. | Open Subtitles | ليس عليك أن تدفع لي ثمنه لقد أردت منك أن تعلم فحسب |
| Ama beni dinle, annemle konuşabilirsin bunda bir sorun yok... ama bana ödeme yapmalısın, tamam mı? | Open Subtitles | لكن أصغِ هنا, تستطيع التحدث إلى أمي, لامانع لكن عليك أن تدفع لي, مفهوم؟ |
| Bana çifte ödeme yapmalısın. | Open Subtitles | عليك أن تدفع الضعف لي الآن |
| Ukalalığını göstermek için ödeme yapmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | ليس عليك أن تدفع لتبدو متباهي |
| Bana ödeme yapmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | لا يجب عليك أن تدفع لي |
| Ona dokunduğunuz için parasını ödemelisiniz. | Open Subtitles | عليك أن تدفع مقابل هذه .التي لمستها الآن |