| Bu sorunun cevabını bilmen gerekir. | Open Subtitles | ـ الزم الطريق الأيمن ـ عليك أن تعرف أجابة السؤال |
| Bir erkeğe ne yapılıp yapılmayacağını bilmen gerekir. - Seni sürtük. | Open Subtitles | يجب عليك أن تعرف ما يمكنك ويتعذر القيام به للرجل. |
| Kim olduğunu kabullenebilmek için, önce kim olduğunu bilmen gerek. | Open Subtitles | وقبل أن تستطيع تقبّل شخصك، عليك أن تعرف من تكون |
| Nereye gideceğini ve oraya nasıl gideceğini bilmek zorundasın. | Open Subtitles | عليك أن تعرف الى أين ستذهب وماذا عليك أن تفعل كي تصل الى هناك |
| FBI için çalışıyorsun, bunu biliyor olmalısın. | Open Subtitles | أنتَ تعمل للمباحث الفيدراليّة يجب عليك أن تعرف ذلك |
| bilmen gereken bir şey var. Avery...oldukça saygındı. | Open Subtitles | أعتقد أن عليك أن تعرف أن أفيري كان مهذب جدا |
| O halde sanırım annemle ilgili bir şey Bilmen gerekiyor. | Open Subtitles | إذاً أعتقد أن يجب عليك أن تعرف شيئاً عن أمي |
| - Yolda olup olmadıklarını bilmen gerekir. - Öyle, ama bilmiyorum. | Open Subtitles | انهم رجالك , عليك أن تعرف يجب , ولكنني لااعرف |
| Rakibinin bir sonraki hamlesini ondan önce bilmen gerekir. | Open Subtitles | عليك أن تعرف خطوة عدوك القادمة قبل أن يفعل هو. |
| Bunu bilmen gerek, çünkü eger kaderin saçma bir darbesiyle benimle evlenmeye karar verirsen o hayatini cehenneme çevirecek. | Open Subtitles | عليك أن تعرف ذلك لأنه إذا كنت قد قررت في لحظة مجنونة أن تتزوج بي ستجعل حياتك جحيما |
| Şerif'e bunu anlattığımı bilmen gerek. | Open Subtitles | ،يجب عليك أن تعرف لقد قمت بإخبار المأمور بشأن هذا |
| Seni nerede ve ne zaman yakalamayı planladıklarını bilmek zorundasın. | Open Subtitles | عليك أن تعرف كيف يمكن أن يتم القبض عليك، كيف؟ ، وأين؟ |
| Ama bundan nasıl faydalanacağını bilmek zorundasın. | Open Subtitles | مهاراتهم الاستثنائية هو في التنصت لهذا الماء التاريخي ولكن يجب عليك أن تعرف كيف تستغل ذلك |
| Bir koruyucu aileden diğerine yollanmanın nasıl bir şey olduğunu herkesten iyi biliyor olmalısın. | Open Subtitles | يجب عليك أن تعرف معنى أن تكون ... واحدًا من هؤلاء الأطفال عندما يذهبون من دار رعاية إلى دار أخر بدون .. بدون أي رحمة |
| Fakat bilmen gereken birkaç şey var. | Open Subtitles | ولكن عليك أن تعرف أشياء قليلة. |
| Neden hastalandığını çözdüğümü Bilmen gerekiyor. | Open Subtitles | حسناً عليك أن تعرف أنني عرفت لماذا تشعر بالغثيان |
| Dinle, karşımıza ne çıkarsa çıksın şunu bil ki, ailelerimizin güvende olması için tek yol bu. | Open Subtitles | , حسناً , أنظر مهما سيحدث بالداخل , عليك أن تعرف أن هذه هي أفضل طريقة لحماية عائلتنا لماذا؟ |
| Bunun sonunun olamayacağını bilmeliydin. | Open Subtitles | عليك أن تعرف أن ما بيننا لا يمكن أن يدوم. |
| Benim kadar düşünemediğini artık bilmen lazım. | Open Subtitles | يجب عليك أن تعرف أنك لن تستطيع التغلب علي بتفكريك |
| Nasılsa göremiyorsun. Bilmesen de olur. | Open Subtitles | على أيّ حال ، أنت لا يمكنك أن تراها ليس عليك أن تعرف |
| Bu efsanelerden sadece bir tanesi, insanlar arasında yayılıyor, bu yüzden bilmen gerektiğini düşündüm. | Open Subtitles | انها من نسيج الأساطير ونوع من القصة التي تنتشر ولذلك؛ اعتقدت أنه يجب عليك أن تعرف |
| Ama şunu bilmelisin ki sen hâlâ iyilikle dolu, yufka yürekli ve merhametli bir insansın aynı zamanda. | Open Subtitles | لكن عليك أن تعرف أنك لازلت رجل قادر على الخير، |
| Ayrıca bir vazelin kutusu ve bir kedi kafatasının da olduğunu bilmelisin. | Open Subtitles | لكن عليك أن تعرف أنّه لديّ علبة فازلين وجمجمة هرّ هنا كذلك. |
| Durumu değiştirmek istiyorsanız, gücün sistemde nerede olduğunu bilmelisiniz. | TED | وإذا أردت تغيير الظرف، عليك أن تعرف أين تكمن السلطة ضمن النظام. |
| Şimdi şunu bilmeniz gerekiyor: Devletler ve robotlar artık bu oyunu kontrol etmiyor. | TED | الآن عليك أن تعرف هذا: الحكومات والرجال الآليون لا يسيطرون على الأمر الآن، |