| Ona söylemelisin ki bir yerde onunla boşanmalı ve işine dönmeli | Open Subtitles | عليك إخباره بأن يضعها بعيدًا في مكانٍ ما |
| Bu harika. Ona söylemelisin. Asıl harika olan şey kanının temizlenmiş olması. | Open Subtitles | جيد ، ذلك عظيم يجب عليك إخباره بذلك |
| Evet, bunu Ona söylemelisin. | Open Subtitles | عليك إخباره بذلك |
| Evine geldiğimi Billy'e söylemek zorunda miydin? | Open Subtitles | هل كان عليك إخباره بأنني قدمت إلى شقتك؟ |
| Peki Gerald'ın kariyerini kurtarman ne kadar sürerdi? Ona söylemek zorunda değildin. | Open Subtitles | وكم كان سيستغرق منك إنقاذ حياة (جيرالد) المهنية؟ لم يتعيّن عليك إخباره |
| Burt, ona anlatmalısın. - Korkunç Maskeli Adam hakkında. | Open Subtitles | برت, عليك إخباره إنه بشأن الرجل المخيف ذو القناع |
| Lanet olsun, şimdi ona söylemek zorundasın değil mi? | Open Subtitles | سحقا، يجب عليك إخباره الآن أليس كذلك؟ |
| - Elleriyle yaptığı o şey... - Belki de bunu sadece Ona söylemelisin. | Open Subtitles | ...الأشياء التي يفعلها بيديه - ربما عليك إخباره بهذا - |
| Ona söylemelisin. Hem de şimdi söylemelisin. | Open Subtitles | عليك إخباره وعليك إخباره الآن |
| Ona söylemelisin. Hem de şimdi söylemelisin. | Open Subtitles | عليك إخباره وعليك إخباره الآن |
| Ona söylemelisin. | Open Subtitles | يجب عليك إخباره |
| - Ona söylemelisin. | Open Subtitles | عليك إخباره. |
| Aynı şeyi ona da söylemek zorunda kalabilirsin. | Open Subtitles | ربما عليك إخباره نفس الشيء |
| Bence ona anlatmalısın. | Open Subtitles | أظن ان عليك إخباره |
| Belki ona anlatmalısın. | Open Subtitles | ربما عليك إخباره! |
| Beth, yapmalısın ... ona söylemek zorundasın. | Open Subtitles | بيث), عليك إخباره) |
| ona söylemek zorundasın. | Open Subtitles | عليك إخباره |