| Oğlum. Piper'la konuşmalısın. - O muydu? | Open Subtitles | ." يا رجل , يجب عليك التحدث إلى " بيبر |
| - Dostum, Alison'la konuşmalısın. | Open Subtitles | عليك التحدث إلى (أليسون) عزيزتي؟ لماذا؟ |
| Gitmeden önce Fernando ile konuşmalısın. | Open Subtitles | يجب عليك التحدث إلى فرناندو قبل أن تذهب |
| Skip, burada bittik mi Vidrine ile konuşmalısın. | Open Subtitles | (سكيب)، هل أنتهينا هنا؟ ـ عليك التحدث إلى (فدرين) ـ (فدرين)؟ |
| Eğer üyelikle ilgileniyorsan, şuradaki Bob Cunningham ile konuşmalısın. | Open Subtitles | إذا كنتِ راغبه في العضويه يجب عليك التحدث . إلى (بوب كانينغهام) هناك |
| Belki de JJ ile konuşmalısınız, gerçekten bu konuyla çok ilgileniyor. | Open Subtitles | ربما يجب عليك التحدث إلى جي جي لأنه مثير للاهتمام حقا |
| Bu konu hakkında yarbayla konuşmalısınız, efendim. | Open Subtitles | عليك التحدث إلى القائد في هذا الشأن سيدي |
| Başkan'ın kendisi ile konuşmalısın. | Open Subtitles | يجب عليك التحدث إلى الرئيس |
| Manni ile konuşmalısın. | Open Subtitles | حسنا، يجب عليك التحدث إلى (ماني) |
| Bunun hakkında Johnny ile konuşmalısın. | Open Subtitles | - يجب عليك التحدث إلى... جوني عن ذلك. |
| Lake Walkerlar ile konuşmalısın. | Open Subtitles | (عليك التحدث إلى عشيرة (واكر |
| Belki kasalık ettiği o kadınla konuşmalısınız. | Open Subtitles | ربّما عليك التحدث إلى تلك المرأة التي كان يموّلها... |
| Maureen ile de konuşmalısınız. | Open Subtitles | آه ، يجب عليك التحدث إلى مورين |