| Acele etmeliyiz. Sen çocukları al. Ben kalbi alırım! | Open Subtitles | علينا أنْ نسرع أحضري الأولاد و سأحضر قلبها |
| Temel içgüdülerimize teslim olmamalıyız. Kendimizi kontrol etmeliyiz. | Open Subtitles | يجب ألّا نستسلم لغرائزنا علينا أنْ نتدرّب على ضبط أنفسنا |
| Kızımın laneti yaklaşıyor. Kendimizi korumak zorundayız. | Open Subtitles | لعنة ابنتي قادمة، علينا أنْ نحمي نفسَينا. |
| Şamandırayı kullanmak için bunu çözmek zorundayız. Tamam mı? | Open Subtitles | علينا أنْ نفك هذه كي نستخدم عوامة الإنقاذ |
| - Herkesi bulduğumuza emin olmalıyız. - Yolcu listesiyle karşılaştıracağız. | Open Subtitles | علينا أنْ نتأكد من وجودهم جميعاً, يجب أنْ نقارن العدد مع سجل الرحلة |
| Hipotermiden. Nehri geçmek zorundaydık. | Open Subtitles | إنخفاض درجة حرارة كان علينا أنْ نَعْبرَ النهرَ |
| Biraz zaman kazandık ama biraz daha kişi lâzım... | Open Subtitles | لقدْ منحنا نفسنا بعض الوقت, و لكن علينا أنْ نجنّد بعض الناس الآخرين, من نثق بهم فحسب |
| Belki de gerçek sekse devam etmeliyiz. | Open Subtitles | ربّما علينا أنْ نستمر في ممارسة الجنس الفعلي. |
| Ortabatıya tura çıkacaksak, "böl ve fethet" mantığıyla hareket etmeliyiz. | Open Subtitles | إذا كان علينا القيام بجولة في الغرب الأوسط علينا أنْ نفترق ونسد. |
| Sessiz ve hızlı bir şekilde hareket etmeliyiz. | Open Subtitles | علينا أنْ نتحرك بخفّةٍ و بسرعة |
| Hareket etmeliyiz. | Open Subtitles | علينا أنْ نستمر بالتحرك |
| Acele etmeliyiz. | Open Subtitles | علينا أنْ نُسرع |
| Hemen bu durumu telafi etmeliyiz. | Open Subtitles | علينا أنْ نعالج ذلك الآن |
| Hayır, bunun işe yarayıp yaramayacağını bilmiyorsunuz. Denemek zorundayız. | Open Subtitles | لا، لا تعرفون إنْ كان هذا سينجح - علينا أنْ نحاول - |
| Denemek zorundayız! Bir yolu olmalı! | Open Subtitles | علينا أنْ نحاول, لا بدّ من وجود طريقة |
| O zaman bizi anlarsın. Oğlumuza geri dönmek zorundayız. | Open Subtitles | تتفهّمنا إذاً علينا أنْ نعود لابننا |
| O zaman avlanmak zorundayız. | Open Subtitles | إذاً, علينا أنْ نصطاد |
| - Dövüşebildiğine minnettar olmalıyız. | Open Subtitles | علينا أنْ نكون ممتنين لكونها فعلت ذلك |
| Gelecekler, hazır olmalıyız. | Open Subtitles | سوف يأتون, و علينا أنْ نكون جاهزين |
| Kendimizi savunmak zorundaydık. Ya da yok olmayı göze alacaktık. | Open Subtitles | علينا أنْ ندافع عنهم أو نواجه الإنقراض بأنفسنا |
| - Saldırıyı durdurmak zorundaydık. | Open Subtitles | كان علينا أنْ نوقف الهجوم |
| - Aşağı inmemiz lâzım. | Open Subtitles | علينا أنْ ننزل للأسفل لا يمكننا ذلك |