| Belki çatışma sonrasını beklemeliyiz, ikimizin de geri dönmemesi ihtimaline karşılık. | Open Subtitles | ربما علينا الانتظار حتى انقضاء المعركة، في حال لم نرجع كلانا. |
| Size soruyorum peder, gidişatın değişmesi için daha ne kadar beklemeliyiz? | Open Subtitles | لِذا أنا أسألكَ يا أبتِ كَم علينا الانتظار قبلَ تغيير الأمور؟ |
| -Sekiz saat boyunca beklemek zorunda kaldık. | Open Subtitles | لقد كان علينا الانتظار قرابة الثمانِ ساعات. |
| İki olay arasında bir bağlantı olup olmadığını bekleyip, göreceğiz. | Open Subtitles | سواء هناك علاقة بين الحادثتين أم لا، فهذا أمر علينا الانتظار حتى نتأكد منه. |
| Bu gece başka mekik yok. Sabaha kadar beklemek zorundayız. | Open Subtitles | لا مزيد من المركبات اليوم سيتعيّن علينا الانتظار حتى الصباح |
| Döllemek için gelecek aya kadar beklememiz gerekiyor. | Open Subtitles | يجب علينا الانتظار للشهر القادم لنبدأ مرحلة التلقيح |
| Çok uzun süre bekledik. Biraz daha beklememiz lazım. | Open Subtitles | لقد انتظرنا طويلاً وأعتقد علينا الانتظار أكثر. |
| Belki de gün batımına kadar beklemeliyiz, ne dersin? | Open Subtitles | ربما ينبغي علينا الانتظار حتى غروب الشمس , أليس كذلك؟ |
| - Eve gidene kadar beklemeliyiz. | Open Subtitles | علينا الانتظار حتى ندخل منزلك ونجلس أمام الموقد. |
| Yine de, tüm saygımla, belki beklemeliyiz. | Open Subtitles | آه.مازال، مع كل الاحترام الواجب، ربما يجب علينا الانتظار. |
| Bence biraz daha beklemeliyiz. Hesaba katmamız gereken bir gecikme faktörü olabilir. | Open Subtitles | أعتقد أن علينا الانتظار قليلاً ربما يتبيّن لنا شيء آخر مستقبلاً يمنعنا من ذلك |
| Ama tabii, oğlumun doğumuna kadar beklemek zorunda. | Open Subtitles | بطبيعة الحال، سوف يتعين علينا الانتظار لبعد ولادة ابني |
| Bir oyun için saatlerce sırada beklemek zorunda kalırdık. | Open Subtitles | كان علينا الانتظار لساعات في الصف فقط من أجل لعبة واحدة |
| Sanırım bunun anlamı... biraz daha beklemek zorunda kalacağız. | Open Subtitles | أظنه يعني أنه سيكون علينا الانتظار أطول قليلًا. |
| Gelecekte torunlarımızın neye benzeyebileceğini bekleyip göreceğiz, ancak tahmin edebiliriz bunu. | Open Subtitles | نستطيع أن نخمن المستقبل فحسب. أما كيف سيكون شكل المنحدرين عنا؟ فإن علينا الانتظار لرؤية ذلك. |
| 10 dakika bekleyip, içeri giriyoruz. | Open Subtitles | علينا الانتظار عشرة دقائق و بعدها ندخل المنزل |
| Beni de, ama beklemek zorundayız. | Open Subtitles | إنه ينال منى أيضاً يا عزيزتى,لكن يجب علينا الانتظار |
| Sadece 30 saniyelik bir pencereydi. Şimdi beklemek zorundayız. | Open Subtitles | كان لديه نافذة من 30 ثانية فقط والأن علينا الانتظار |
| Perşembeye kadar beklememiz gerekiyor. | Open Subtitles | علينا الانتظار لغاية الخميس على الأقل |
| Sanırım bunun için sabahı beklememiz gerekiyor. | Open Subtitles | أظن أن علينا الانتظار حتى الغد |
| Bağlantı kurulmasını beklememiz lazım. | Open Subtitles | علينا الانتظار ليَتِم الاتصال بِنا |
| Hayır, belki senin beklemen gerekiyor Oliver. Bu gerçekten ciddi bir durum. | Open Subtitles | كلّا، ربما علينا الانتظار يا (أوليفر)، هذا أمرٌ جاد |
| Benzin fiyatları bugünkü kadar kötüydü. Depomuzu doldurabilmek için saatlerce beklememiz gerekiyordu. | Open Subtitles | ،عندما كانت أسعار الوقود بسوء اليوم وكان علينا الانتظار لساعات لملئ خزاناتنا |
| Önemli biri olmak için neden büyüyene dek bekleyelim ki? | TED | اذ لما يجب علينا الانتظار لحين نكبر لنصبح مؤثرين؟ |
| Onlar aşağı inmeyecekler ve biz sabaha kadar burada bekleyeceğiz. | Open Subtitles | لذلك لن يأتوا هنا أبدا وسيجب علينا الانتظار للفجر |