| Oraya da geleceğiz ama önce, geçen sefer hallettiğimizi sandığım bir şeyi konuşmamız gerek. | Open Subtitles | سوف نصل لذلك، لكن أولا علينا التحدّث بشيء ظننت أننا اجتزناه آخر مرّة |
| Çocuklar konuşmamız gerek. | Open Subtitles | يا لها من صدمة يا شباب علينا التحدّث |
| Evlat, son birkaç gündür burada olanlar hakkında konuşmalıyız. | Open Subtitles | بنيّ، أظنّ أنّ علينا التحدّث عمّا يجري هنا خلال الأيام القليلة الماضية |
| Bunu konuşmamız gerekiyor. | Open Subtitles | علينا التحدّث حول هذا الوقت متأخّر، أنا متعبة |
| Onlarla Konuşmamız lazım. Star Wars oyuncaklarıyla oynamamız değil. | Open Subtitles | ينبغي علينا التحدّث إليهم وليس اللعب بألعاب "حرب النجوم" |
| Evet, bu da konuşmamız gereken konulardan biri. | Open Subtitles | نعم , ذلك الشيء علينا التحدّث بشأنه |
| Aniden uğradım için özür dilerim ama, çocuklarımızın içinde bulunduğu durumu konuşmamız gerektiğini düşündüm. | Open Subtitles | آسفة لأنّي قدمتُ إليكِ دون إستئذان مسبق كن أعتقد أنّه علينا التحدّث بمسألة الصغار. |
| Önemli değil, ama konuşmamız gerek. | Open Subtitles | ليست كبيرة , لكن علينا التحدّث |
| Onunla bir kez daha konuşmamız gerek. | Open Subtitles | سيتعيّن علينا التحدّث إليها مرّة أخرى. |
| Yalnız konuşmamız gerek. | Open Subtitles | أعتقد أنّ علينا التحدّث على إنفراد. |
| Bu gece cenazede konuşmamız gerek. | Open Subtitles | الليلة عند الجنازة علينا التحدّث |
| konuşmamız gerek diye düşündüm. | Open Subtitles | ظننتُ أنّ علينا التحدّث |
| Bence oturup hâlâ ailene niçin söyleyemediğini konuşmalıyız. | Open Subtitles | أظن أنّ علينا التحدّث لماذا لهذا الوقت لا تستطيعين إخبار أهلك |
| Hayır bir şey yapmadan önce konuşmalıyız tamam mı? | Open Subtitles | كلا، يلزم علينا التحدّث قبل الشروع في أيّ شيء، حسنًا؟ |
| Bence bugün olanlar hakkında konuşmalıyız. | Open Subtitles | أظن أنَّ علينا التحدّث عمّا يجري اليوم |
| Gelecek seneki seçeneklerin hakkında konuşmamız gerekiyor. | Open Subtitles | علينا التحدّث بخصوص خياراتك للعام المقبل. |
| Tabii ki neyi kaçırdığımızı görmek için Gil'in önceki bakıcısıyla konuşmamız gerekiyor. | Open Subtitles | بالطبع سيتعيّن علينا التحدّث الآن إلى حارسة غيل السابقة، لمعرفة ما إذا كان هناك أي شيء نفتقده. |
| Bunu yapmadan önce daha fazla konuşmamız gerekiyor. | Open Subtitles | قبل أن أفعل ذلك علينا التحدّث أكثر |
| Avukatla Konuşmamız lazım. Neydi a-- | Open Subtitles | ...علينا التحدّث إلى محاميها، ما هو |
| Büyük boy, şekersiz. - Konuşmamız lazım. | Open Subtitles | -أجل، حجم كبير وسوداء، علينا التحدّث |
| Anlaşılan Cody'nin konuşmamız gereken şiddet sorunları varmış. | Open Subtitles | يبدو بأنّ (كودي) كان له مشاكل بالعنف علينا التحدّث عنها |
| İnan bana, bugün gelmek, isteyeceğim son şeydi ama öz annen bile konuşmamız gerektiğini düşünüyormuş. | Open Subtitles | صدقيني، آخر شيء كنتُ أرغب به أن آتي هنا اليوم، ولكن حتى والدتكِ ارتأت بأنه علينا التحدّث |
| Birbirimizle metroda konuşmak zorunda kalıyoruz. | Open Subtitles | علينا التحدّث لبعضنا الأخر في هذا القطار |
| Yani yine o federallerle görüşmemiz gerekecek. | Open Subtitles | إذاً علينا التحدّث لهؤلاء الضبّاط مجدداً |