| O zaman Bunu yapmak zorunda kalmazdık. | Open Subtitles | عندها لن يكون علينا القيام بهذا |
| Bunu yapmak zorunda olduğumuza inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع التصديق أنه علينا القيام بهذا |
| Bunu yapmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | ليس علينا القيام بهذا |
| Mecbur kalmadıkça, duvarın ötesine geçilmeyeceğini söylemiştik. | Open Subtitles | لقد أخبرتك أنه ليس علينا القيام بهذا ألا حينما يتطلب الأمر |
| Mecbur kalmadıkça, duvarın ötesine geçilmeyeceğini söylemiştik. | Open Subtitles | لقد أخبرتك أنه ليس علينا القيام بهذا ألا حينما يتطلب الأمر |
| Hâlâ gücümüz varken, bunu yapmak zorundayız. | Open Subtitles | يجب علينا القيام بهذا حالا مدامة عندنا القوة |
| O yüzden bunu yapmak zorundayız. | Open Subtitles | . لهذا علينا القيام بهذا |
| Hadi çocuklar. Bunu kendimize borçluyuz. bunu yapmalıyız. | Open Subtitles | كونوا جديين ، ندين بهذا أنفسنا علينا القيام بهذا |
| Bunu yapmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | ليس علينا القيام بهذا |
| Bunu yapmak zorunda değiliz. | Open Subtitles | -ليس علينا القيام بهذا |
| Mecbur kalmadıkça, duvarın ötesine geçilmeyeceğini söylemiştik. | Open Subtitles | لقد أخبرتك أنه ليس علينا القيام بهذا إلاّ حينما يتطلب الأمر |
| Lily, bunu yapmak zorundayız. | Open Subtitles | ليلي) علينا القيام بهذا) |
| bunu yapmak zorundayız, Ruth. | Open Subtitles | (علينا القيام بهذا يا (روث |
| bunu yapmalıyız! Kimse girip çıkmayacak. | Open Subtitles | سيتوجب علينا القيام بهذا لا تدع أحد يدخل أو يخرج |
| - bunu yapmalıyız... - Anladım. | Open Subtitles | اننا فقط علينا القيام بهذا الامر - فهمتك- |