| Bak, bazen hepimiz sorunlar yaşarız ve illa onlardan kaçmak zorunda değiliz, anlatabiliyor muyum? | Open Subtitles | اسمع، جميعنا لديه مشاكل أحياناً ليس علينا الهرب منها، أليس كذلك؟ |
| Araçlardan uzağa, açık alana kadar kaçmak zorunda kaldık. | Open Subtitles | كان علينا الهرب عبر فتحة الاقليم نحو المركبات. |
| kaçmak zorunda kaldık. Tüm ilaçlar orada kaldı. | Open Subtitles | كان علينا الهرب و ترك جميع الأدوية وراءنا |
| - Daha sonra nefret edersin ama şuan kaçmamız lazım, tamam mı? | Open Subtitles | لكن الآن ، علينا الهرب ، حسناً ؟ |
| Acilen kaçmamız lazım. | Open Subtitles | علينا الهرب بسرعة |
| Tehlikede olduğumuzu ve kaçmamız gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | قال أننا بخطر وأن علينا الهرب |
| Fagan, kaçmalıyız. Lütfen kaçmalıyız. Şimdi. | Open Subtitles | فاغان، يجب علينا الهرب أرجوك ، يجب علينا الهروب الآن |
| - - Bence asıl girmek istiyorlar gibi. - Kaçmak zorundayız. | Open Subtitles | ــ يبدو أنهم يريدون الدخول ــ علينا الهرب |
| Onu bulurlarsa, kaçmak zorunda kalacağız. | Open Subtitles | إذا عثروا عليها، سيكون علينا الهرب |
| Batman geldi ve kaçmak zorunda kaldık. | Open Subtitles | (باتمان) قد ظهر وكان علينا الهرب |
| Gel, kaçmamız lazım. | Open Subtitles | تعالي، يجب علينا الهرب |
| - Jae Hyeok, kaçmamız lazım. | Open Subtitles | جاي هيوك، يجبُ علينا الهرب. |
| Hayır, kaçmamız lazım. | Open Subtitles | -كلا، علينا الهرب. |
| Tehlikede olduğumuzu, kaçmamız gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | قال أننا بخطر وأن علينا الهرب |
| Ray Amcam ayın üçüncünde onunla Londra'ya gitmemi teklif ediyor, bu yüzden hemen kaçmalıyız. | Open Subtitles | العم راي يريد مني السفر .معهُ إلى لندن ثالث هذا الشهر لذا علينا الهرب في اليوم الثاني. |
| Kaçmak zorundayız. | Open Subtitles | حسنا يجب علينا الهرب |