| Bunu yapmak zorundayız. Tek çıkış yolu bu. | Open Subtitles | علينا فعلها انه الطريق الوحيد للخروج |
| Yaptıklarımızı hep mahkemeye göre yapmak zorundayız. | Open Subtitles | حسناً علينا فعلها في المحكمة طوال الوقت |
| Öyle ya da böyle yapmak zorundayız. | Open Subtitles | عندها سيكون علينا فعلها بأيّة طريقة |
| 100 yardadan daha fazla koşarsam, artık yapmamız lazım yani. | Open Subtitles | أتعلمين ، لو ركضت أكثر من 100 ياردة، علينا فعلها |
| Adamı tutuklayacaksak doğru yapmamız lazım. | Open Subtitles | لو كنّا سنعتقله علينا فعلها بالطّريقة الصحيحة |
| Elektrikleri kesip ileri aldığınız tellerin oradan gizlice uzaklaşabiliriz; ancak bunu hemen yapmalıyız. | Open Subtitles | يمكنك إيقاف الطاقة ونتسلل منطقة السياج الذي حركته لكن علينا فعلها الآن |
| Ama yapmamız gereken şeylere en iyisini arzulayarak başlamak da şart! | Open Subtitles | لكن الأشياء التي يجب علينا فعلها يجب دائمًا أن تبدأ بأمنية |
| Beraber yapmak zorundayız. | Open Subtitles | علينا فعلها معاً |
| Bunu yapmak zorundayız. | Open Subtitles | علينا فعلها |
| - yapmak zorundayız. | Open Subtitles | علينا فعلها |
| Ameliyathaneye yetişemeyiz, burada yapmamız lazım. | Open Subtitles | ,لا يمكننا إيصالها لغرفة العمليات علينا فعلها هنا بالأسفل |
| Oğlum, yapmamız lazım. | Open Subtitles | يا صاح علينا فعلها |
| Bunları aynı anda yapmamız lazım. | Open Subtitles | يجب علينا فعلها في نفس الوقت. |
| Ben de öyle düşünmüştüm ama törenden sonra daha zor olacak, ...bu nedenle şimdi yapmalıyız. | Open Subtitles | وأنا خلتُ ذلك أيضًا، لكنّه سيكون صعبًا .بقدر مابعد الإفتتاح، لذا أظنّ علينا فعلها الآن |
| Peki, belki de onsuz yapmalıyız. | Open Subtitles | حسناً، ربما علينا فعلها بدونها |
| Brett, gala gecesi: "Eğlenceli vakit geçirdim, tekrar yapmalıyız." dedi. | Open Subtitles | بريت " في المهرجان " " كان وقتاً ممتعاً علينا فعلها ثانيةً " |
| yapmamız gereken beş şey var. | TED | لذا اعتقد انه هناك خمس اشياء يتوجب علينا فعلها. |