| Sırtına bir kurşun ve sonra bir daha hiç karşına çıkmaz. | Open Subtitles | طلقة في ظهره و سنقضي عليه و يبعد عن طريقنا بلحظة |
| onu görürsek polisi arayacağız,... ..onu yakalattıracağız ve bu gece adımı temize çıkaracağız. | Open Subtitles | إن رأيناه سنتصل على الشرطة و نجعلهم يقبضون عليه و أبرئ اسمي الليلة |
| Kim olduğumuzu tercihlerimiz belirler ve her zaman doğru olanı yapmayı seçebiliriz. | Open Subtitles | الأختيار هو ما يجعلنا ما نحن عليه و يمكننا دوماً أختيار الصواب |
| Bir sonraki olay, aynı şekilde saldırıp onu öldürmeleri olabilir. | Open Subtitles | في الحادث التالي.يمكنهم فقط بالمثل أن ينقلبوا عليه و يقتلوه |
| onu deliğe tıkmaya yetecek delil toplayıncaya kadar ona dikkat et. | Open Subtitles | و يكون لدينا أدلة كافية للقيض عليه و لا يستطيع الفرار |
| Soyadını öğrenemedik henüz,ama Bridgette yarın soyadını ve telefon numarasını öğreneceğine söz verdi. | Open Subtitles | ليس لدينا لقب حتّى الآن، لكنها وعدت الحصول عليه و رقم التّليفون غدًا |
| Bu adam boyalı kıyafetler ve küpelerle gösteriş yaparken yakalandı. Eğlence. | Open Subtitles | هذا الرجل قبض عليه و يضع طلاء و أقراط في الفرقة |
| Sırtına bir kurşun ve sonra bir daha hiç karşına çıkmaz. | Open Subtitles | طلقة في ظهره و سنقضي عليه و يبعد عن طريقنا بلحظة |
| Haber vermek için bir yakınını aramışlar ve bizde senin kaydını bulmuşlar. | Open Subtitles | لقد كانوا يبحثون عن شخصا للتعرف عليه و وجدوا اسمك في سجلاتنا |
| Tamam yapabileceğimin iyisi değil tabii, Radyo Froggy'i ararız Justin Bieber'ın tur yöneticisi olduğumuzu ve bedava bilet dağıttığımızı söyleriz. | Open Subtitles | هذا ليس أفضل ما لدي لكن نستطيع الاتصال عليه و نقول أننا مديران جستن بيبر و أننا نوزع تذاكر مجانية |
| Tamam yapabileceğimin iyisi değil tabii, Radyo Froggy'i ararız Justin Bieber'ın tur yöneticisi olduğumuzu ve bedava bilet dağıttığımızı söyleriz. | Open Subtitles | هذا ليس أفضل ما لدي لكن نستطيع الاتصال عليه و نقول أننا مديران جستن بيبر و أننا نوزع تذاكر مجانية |
| Tüm gömleklerim ütülensin ve ütü yaparken gömleklerin sahibi gibi yakma ortalığı. | Open Subtitles | طبعا حصلت عليه و كل أقمصتي سأقوم بكيّها، و لحامتها ستبدو مستقيمة |
| Sevgiyle andığı bir arkadaşlıktı bu ve Gene'in ölümü inanılmaz acı verdi. | Open Subtitles | لقد كانت صداقّة عزيزة عليه و كان هذا ألم مروع بالنسبة له. |
| Görünüşe göre kahve dükkânını patlatan kişi Slater'ı bulup, bildikleri yüzünden onu öldürmüş. | Open Subtitles | يبدو أنّ من هاجم المقهى عثر عليه و قتله من أجل هذهِ المعلومات. |
| onu da almış olabileceklerini düşündük ama kesin olarak bilmiyoruz. | Open Subtitles | و نحن نظن أنهم قبضوا عليه و لكن لسنا متأكدين |
| Demiryolu şantiyesinde yiyecek için, sıçanlara tuzak kurarken kötü adamlar onu bulmuşlar. | Open Subtitles | الرجال القساة عثروا عليه,و هو ينصب المصائد للفئران ليأكلها في ساحة القطارات |
| Bir yıl sonra avukat masrafları onu yok etmiş sonunda sinir krizi geçirmiş. | Open Subtitles | أتعابه القانونية قضت عليه و ثم بعد سنة يا الهي,لقد أصيب بإنهيار عصبي |
| Polisin onu sıkıştırmaya başladığını söyledi, bir şeye ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | بدأت بتضييق الخناق عليه و أنه يحاجه ماسه لشيء ما |
| ona bir parmağını bile dokunursan, diğer çocukları katlettiğin gibi... | Open Subtitles | ضع أصبعا واحدا عليه و سوف أذبحك مثلما أنت ذبحت كل هؤلاء الأطفال |
| Obses edip, kalıcı bir çözüm bulmak için zaman kazanabilirim. | Open Subtitles | يمكنني القضاء عليه و يمكنني كسب بعض الوقت لالغاء الصفقة |