| Bu pozisyona geldiğime göre daha farklı düşünmem gerek. | Open Subtitles | عليّ التفكير بصورة مغايرة بما أنّني في هذا الموضع |
| Bu pozisyona geldiğime göre daha farklı düşünmem gerek. | Open Subtitles | عليّ التفكير بصورة مغايرة بما أنّني في هذا الموضع |
| O zaman sandala biraz yiyecek koyun. Tanrı aşkına, her şeyi ben mi düşünmek zorundayım? | Open Subtitles | لذلك ضع القليل من الطعام في القارب هل عليّ التفكير بكل شيء؟ |
| Güvenliğini düşünmek zorundayım. | Open Subtitles | عليّ التفكير في سلامتك هذا الرجل يهدف للإنتقام |
| Artık eve gitme zamanı geldi. Geç oldu. Sana ne hediye alacağımı düşünmeliyim. | Open Subtitles | الآن عليّ الذهاب إلى البيت لقد تأخّر الوقت و عليّ التفكير بهديّة |
| Evet. Sanırım daha büyük düşünmem gerekiyor. - Ama ne kadar büyük? | Open Subtitles | أجل، أظنني فقط عليّ التفكير بشيء أكبر، لكن كبير إلى أي حد؟ |
| Hayır demiyorum, sadece düşünmem lazım. | Open Subtitles | أنا لا أرفض، بل أقول فقط أنّ عليّ التفكير بالأمر. |
| Ona bunu düşünmem gerektiğini söyledim. | Open Subtitles | أخبرتها أن عليّ التفكير في الأمر. |
| Bilmiyorum. Bunun hakkında düşünmem gerek. | Open Subtitles | لستُ أدري، عليّ التفكير في الأمر مليّاً |
| Bunun hakkında düşünmem gerek. Yürüyeceğinden emin değilim. Gerçekten mi? | Open Subtitles | ... عليّ التفكير بذلك، لا أعتقد لست متأكدة من أن ذلك سينجح |
| Bunu düşünmem gerek. | Open Subtitles | لا أدري. عليّ التفكير في الأمر. |
| Dinle, bunu düşünmem gerek. | Open Subtitles | عليّ التفكير في ذلك |
| Bunu düşünmem gerek. | Open Subtitles | عليّ التفكير بالأمر |
| Şimdi de geçmişi düşünmek zorundayım ki o da bazen şimdiki zaman oluyor. | Open Subtitles | والآن عليّ التفكير في الماضي والذي يكون الحاضر أحياناً |
| Ailemi ve Haeshin'i düşünmek zorundayım. | Open Subtitles | " يتوجب عليّ التفكير بوالدينا و التفكير أيضاً بـ " هاي شين |
| Bunu düşünmek zorundayım, Gertrud. | Open Subtitles | عليّ التفكير بالأمر |
| Artık tek başımayım. Nereden para kazanacağımı düşünmeliyim. | Open Subtitles | أعتمد على نفسي الآن عليّ التفكير بمصدر أموالي. |
| Sadece ortamı yumuşatacak birşeyler düşünmeliyim. Afedersin. | Open Subtitles | فقط عليّ التفكير بشيء يخفف الصدمة, المعذرة. |
| İnzivaya çekilmiş bir rahibe gibi düşünmeliyim. | Open Subtitles | إذًا عليّ التفكير مثل تلك الراهبة |
| Bu konu hakkında düşünmem gerekiyor. | Open Subtitles | عليّ التفكير في هذا الأمر |
| Ancak önce düşünmem gerekiyor. | Open Subtitles | لكن عليّ التفكير في الأمر |
| Çok tehlikeli. Ne yapacağımızı düşünmem lazım. | Open Subtitles | الأمر خطير جداً عليّ التفكير فيما سأفعله |
| Ona bunu düşünmem gerektiğini söyledim. | Open Subtitles | أخبرتها أن عليّ التفكير في الأمر. |