| Afedersiniz Leydi Russel, Yüzbaşı Wentworth ile konuşmam gerek. | Open Subtitles | اعذريني ليدي راسل علي التحدث إلى الكابتن وينتورث؟ |
| Bak, gerçekten de seninle konuşmam gerek. Söylemem gereken şeyler var. | Open Subtitles | هيا يا رجل، علي التحدث معك لدي أشياء أقولها لك |
| Şimdi yarışmak çok isterdim ama yapamam. Gidip arkadaşımla konuşmam lazım. | Open Subtitles | أود أن أسابقك الآن لكن لا أستطيع، علي التحدث إلى صديقتي |
| Bernie seninle konuşmam lazım! | Open Subtitles | لا , تابع السير , فقط انطلق بيرني , علي التحدث اليك |
| O zaman yarım bıraktığınız işi devam ettiren müfettişle konuşmalıyım. | Open Subtitles | ربما علي التحدث الى المحقق الذي استلم مكانك عندما ذهبت |
| Hayır, bütün sorumluluğu ben alıyorum. Ama öğrencilerimle bir kez daha konuşmam gerek. | Open Subtitles | أنا اتحمل المسؤوليه كامله ولكن يجب علي التحدث الى الطلاب اولاً |
| - Eve gidemem, onunla konuşmam gerek. | Open Subtitles | لا يمكنني الذهاب إلى المنزل , علي التحدث إليها |
| Oh, hayır, olmaz, Benim avukatımla konuşmam gerek. | Open Subtitles | اوه لا لا علي التحدث إلى المحامي الخاص بي |
| Onunla bir an önce konuşmam gerek, çok önemli. | Open Subtitles | . الأمر في غاية الأهمية علي التحدث معه شخصياً |
| Sen şimdi muhtemelen az kestirmeden önce biraz tıkınmak istiyorsun ama seninle konuşmam gerek. | Open Subtitles | إسمعي، أعرفر أنك على الأرجح تريدين النوم قليلاً قبل أن تأكلي كل ما في القائمة وتتزوجي من الكاتشاب، ولكن علي التحدث معك |
| Haklısın. Biriyle konuşmam gerek. | Open Subtitles | انت على حق ، علي التحدث مع احدٍ ما |
| Lütfen, beni duyabiliyorsanız, sizinle derhal konuşmam lazım. | Open Subtitles | رجاء, إن كنت تسمعني علي التحدث إليك فوراً |
| Bilmem. Kurulla konuşmam lazım. Onlar olacak mı, olabilirler mi? | Open Subtitles | لا أعلم , علي التحدث إلى الإدارة هل سيقومون هم بتوجيه تهم ؟ |
| Bazı insanlarla konuşmam lazım... yalnız olarak. | Open Subtitles | علي التحدث مع بعض الأشخاص ,.. على انفراد |
| Birisiyle konuşmalıyım. Ailemin adı listede yok. | Open Subtitles | علي التحدث مع احد ما عائلتي ليست على القائمه |
| Bu demek ki vakit geçirmeden diğer adaylarla konuşmalıyım. | Open Subtitles | مما يعني أنه يجب علي التحدث للمتعدهات بأقصى سرعة |
| Lütfen bırak beni Lisa yla konuşmalıyım | Open Subtitles | أرجوك دعيني أذهب علي التحدث معها تعتقدين بعد كل ما فعلت |
| Şimdi ileriye bakıyorum, bani bekleyen bir işim var ve neden her zaman bu pislik hakkında konuşmak zorunda kalıyorum diye merak ediyorum. | Open Subtitles | أنا أتطلع لهذا يا رجل لدي عمل ينتظرني و أنا أقول لم علي التحدث عن هذا الهراء مرة |
| Jason, başka biriyle mi konuşmam gerekiyordu? | Open Subtitles | جايسون ، هل يجب علي التحدث الى احد اخر ؟ |
| Neden o adamla konuşmak zorundayım. | Open Subtitles | لمَ يجب علي التحدث لذلك الشخص؟ |
| Yüksek sesle konuşmak zorundaydım çünkü film de yüksek sesliydi! | Open Subtitles | كان علي التحدث بصوت عال لأن صوت الفلم كان عاليا |
| Bugün konuşmak benim için çok zor olacak çünkü az önce babamın öldüğünü öğrendim. | Open Subtitles | سيصعب علي التحدث اليوم لأنني علمت للتو أن والدي توفي. |
| Yarın annenle konuşmam gerektiğini biliyorsun. | Open Subtitles | تعرف أن علي التحدث مع أمك غداً |