| Ve Bunun için, 2012'deki bilim fuarından bu yana çalışmaya devam ederek projemi laboratuvardan, gerçek dünyaya aktarmaya çalışıyorum. | TED | و لهذا السبب، سأظل أعمل علي هذا المشروع من معرض العلوم عام 2012 لأنقله من المعمل إلى الواقع. |
| Bunun için kahrolası arkadaşın Norrington'a teşekkür etmek gerekir. | Open Subtitles | ربما تذكرين صديقك نورينتون علي أن يشكرني علي هذا |
| Umarım Bunun için ceplerin boşalmamıştır, oğlum. | Open Subtitles | بيج سبيندر. يأمل بألا تنفخ حشاءك علي هذا |
| Deck ve ben bunun üzerinde çalışıyoruz. Sanırım hazırız. | Open Subtitles | أنا و ديك كنا نعمل علي هذا و أعتقد أننا مستعدّون |
| Biraz gözü korkmuş olabilir. Bu, işleri biraz değiştirir, ama Buna pek güvenme. | Open Subtitles | ربما يكون خائفاً منك، هذا قد يغير من أسلوبه لكن لا تعتمد علي هذا. |
| Nasıl olsa beni kovacaklar. Bunun için endişelenmeyi bıraktım. | Open Subtitles | انني مطرود علي ايه حال و قد تعبت من القلق علي هذا |
| Benimle yarın görüşüp Bunun için bana teşekkür etmeyecek misin? | Open Subtitles | هل تريد أن تقابليني غداً لتشكريني علي هذا المعروف؟ |
| Bunun için teşekkür ederim ama bunların hiçbiri aramızdaki "kız kurallarını" çiğneyebilmem için yeteli sebepler değil. | Open Subtitles | شكراً علي هذا ، ولكن هذا لن يغير الحقيقة ولكن هذا لن يغير من أتفاقيات الفتيات |
| Cici kız. Bunun için ne kendisi, ne de ağabeyi seni affetmeyecek. | Open Subtitles | ـ فتاة جيدة ـ لن يسامحكِ علي هذا ولا أخيه |
| - Bunun için seni asla affetmeyeceğim. - George Tucker, beni nereye götürüyorsun? | Open Subtitles | لن اسامحك ابدا علي هذا جورج تاكر , الي اين تأخذني ؟ |
| Bunun için beni suçlayabilirsin ama masum insanlara zarar vermeyi bırakmalısın. | Open Subtitles | . وتستطعين لومي علي هذا . ولكن يجب عليك التوقف عن إيذاء الناس الأبرياء |
| Bunun için pişman olacaksın. | Open Subtitles | .. سوف تندم علي هذا و اليك كلمتي |
| Bunun için sizden para alamam. | Open Subtitles | لم أكن أفكر في أن أحاسبك علي هذا. |
| Tam tersine, seni Bunun için öldüreceğim. | Open Subtitles | في الواقع افضل الامر علي هذا الصوره |
| Lütfen, yardım edin! Bunun için üzgünüm. | Open Subtitles | من فضلكم ، ساعدوني ، رجاءً - آسف علي هذا - |
| Bunun için çok üzgünüm ve size iyi şanslar dilerim. | Open Subtitles | أنا أسف علي هذا وأتمني لك حظا سعيدا |
| Bunun için biraz geç oldu, sence de öyle değil mi? | Open Subtitles | لذا فات الوقت علي هذا الا تعتقد؟ |
| Söylemeliyim ki, daha önce bunun üzerinde her kim çalışmışsa oldukça yaklaşmış. | Open Subtitles | عليَ القول, أذا كنا عملنا علي هذا في وقت قريب كنا أكتشفنا الامر |
| bunun üzerinde 5 buçuk senedir çalışıyorduk. | Open Subtitles | نحن نعمل علي هذا مُنذ 5 سنوات ونصف. |
| Herkes sabaha kadar bunun üzerinde çalışacak. | Open Subtitles | الجميع يعمل طوال الليل علي هذا |
| Ben yokken Buna biraz göz atarsan, çok sevinirim. | Open Subtitles | إذا يمكن أن تلقي نظرة علي هذا بعدما أذهب سيكون أمرا رائعا |