"علّمَني" - Translation from Arabic to Turkish

• öğretti

Benim için herşey siyahtı ama öğretmenim bana siyahın yeni anlamını öğretti.
بالنسبة لي كُلّ شيء كَانَ أسود لكن معلّمَي علّمَني المعنى الجديد للأسود

Neden bahsediyorsun sen be. "Kandırdım" numarasını bana Eugene öğretti.
ماذا تَتحدّثُ عنه؟ يوجين كَانَ الرجلَ الذي علّمَني المزيفون خارج.

Felicia, ben her şeyimi Al'a borçluyum. Bildiğim her şeyi, o bana öğretti.
فيليسيا، كُلّ شيء أَدِينُ إلى ال كُلّ شيء أَعْرفُ، علّمَني

Bunu bana ortaçağ profesörüm öğretti.
من القرون الوسطاي أضاءَ أستاذاً علّمَني ذلك.

Babam bana insanları sevmeyi ve onlara yardım etmeyi öğretti.
أبي علّمَني مَحَبَّة الناسِ و مساعدُهم.

Montana'ydı. Bana saygıyı öğretti.
مونتانا هو أبي علّمَني حول الإحترامِ.

Resimler ve antikalar hakkındaki herşeyi bana babam öğretti.
...علّمَني كُلّ شيءَ حول الصورِ، التُحَف

Annemin 24 saat boyunca müsait olması gerektiğini bilmek çocukken çok talepkar olmamayı öğretti bana.
أعتقد بمعرفتي بأنّ أمَّي كَانَ لِزاماً عليها أَنْ تكونَ متوفرة لمدة اربعة وعشرين ساعة والذي علّمَني حقاً أَنْ لا أَكُونَ طفلة متطلبة

Çok nazik birisi. Balık tutmayı öğretti bana.
هو طيب جدا علّمَني صيد السمك

Bana oynamayı o öğretti.
علّمَني للِعْب.

Bunların hepsini bana o öğretti.
علّمَني كلّ شيء عن هذا.

"Diane K. Bana bir iki şey öğretti."
"ديان كْي .. . علّمَني a شيء أَو إثنان.

- Bana bir sürü şey öğretti.
علّمَني كُلّ أنواع الأشياءِ.

Abim Nate öğretti bana.
أَخي نَيت علّمَني

Babam bana onuru öğretti.
أبي علّمَني أُلشرّفُ