"عمليه" - Translation from Arabic to Turkish

• operasyon
• operasyonu
• ameliyat
• süreç
• operasyondu
• pratik
• işlemi
• ameliyatı
• işlem
• süreci
• operasyonun
• süreçtir
• operasyonda
• operasyonuna

operasyon başarısız olduğunda ya da öyle olduğu farkedildiğinde, onun işi bitirildi.
في اي وقت قد تفشل عمليه او تكاد تفشل فانهم يصوتون ضدها

Cross birlikte yaptığımız her operasyon için bana yeteri kadar bilgi verdi.
كروس اعطانى ما يكفى من المعلومات حول كل عمليه قمنا بها

Sanırım başarılı bir kastrasyon (hadım etme) operasyonu yapabilecek kadar zekiyim.
اعتقد انى ذكيه بما يكفى لاداء عمليه خصى ناجحه

Karısı Mountain Water'ın şaşı olan gözünü ameliyat ettirebilmek için paraya ihtiyacı vardı.
لكى يجمع المال لإجراء عمليه جراحية فى عين زوجته التى تعانى من الأستيجميا

Bak tüm bu ayık yaşama işi bir süreç.
اسمعي, هذه هي الحياة الواقعيه إنها عمليه

Kretchmer, Denpasar konusunda bilgi verdi. Aptalca bir operasyondu.
كريتشمر أطلعنى على عملية دنباسار ,لقد كانت عمليه خاطئه

Sadece Paris'teki operasyon için. Evli olmam gerekiyor.
انه لمجرد عمليه فى باريس احتاج لأن أكون متزوجا

Ben de teşkilatı tehlikeye atabilecek belirsiz bir operasyon için gitmene izin verecek durumda değilim.
وأنا ليس فى وضع يسمح لكى بهذا لكى تذهبى فى عمليه بامكانها تدمير الوكاله

Bu operasyon çok gizlidir, sadece yetkili kişi bilir. BM'de bunu bilmesi gereken tek kişi benim.
انها عمليه سريه, انا الوحيد في الامم المتحده الذي يعلم بشأنها

Polis merkezine NCIS'in operasyon yürüttüğünü haber vermeyen sensin.
أنت من لم تخبر القسم أن شعبتك البحرية كانت تجري عمليه سرية،

Washington'a göre bu, Milli Muhafız Teskilatı'nın müthiş bir operasyonu.
بعيده مثل اهتمام واشنطن بان فقط لقد كانت هذه عمليه مذهله بواسطة الحرس الوطني

Ama, uh, biliyorsun, son konuşmamızdan beri, düşünüyorum ve herhangi bir göz operasyonu falan yok mu?
لكن، منذ آخر مرّة تحدثنا كنتُأفكرو.. هل هنالك أي عمليه للعين قد تشفيكَ؟

Siz iki işe yaramaza söylediğim gibi birileri V.D.'ne karşı büyük çaplı bir dolandırıcılık operasyonu yürütüyor.
كما قلت لفريك وفريكى سابقا هناك شخص ما يدير عمليه كبيره للاحتيال الضريبى ضد الادراه

Babası bir ameliyat daha geçirmiş. Seyahat etmesine izin verilmiyormuş.
أبوه كان لديه عمليه اخرى لا يجب عليه ان يسافر

Archie, Onunla estetik ameliyat hakkında senin konuşmanı istiyorum.
ارشى اريدك ان تتكلم معها عن عمليه التجميل

Dipple iddiasındaki stratejimiz çekirdek tekniğindeki ihlalleri kanıtlamak ve alışılmamış süreç savunmasını engellemek.
استراتجيتنا في قضيه السيد ديبل هو إثبات التعدي على التقنية الأساسية ومنع أي حجه عمليه جديده

Bu Özel Tim tarafından yapılan ilk başarılı operasyondu.
كانت تلك أول عمليه كبيرة ناجحة تنفذها جبهة البحث

Tüm hayalperest tutkularım... pratik ve kazançlı birer atılıma dönüştürülürdü sürekli.
هكذا كان يتم استبدال تطلعاتي بأمور عمليه لتحقيق الكسب المادي

Konak bedenle birleşmeden önce dondurma işlemi onu yok etti.
عمليه التجميد دمرته قبل ان يكون لها الفرصه بالاندماج مع المضيف

Burada, akıl hastaları, yeni apandisit ameliyatı olmuş hastalar var.
لدينا مجانين هنا. حالات التهاب الزائدة الدودية الذي أجرينا عمليه جراحية له قبل قليل.

Mümkün, ancak böyle bir işlem tehlikeli olacaktır.
من الممكن، ولكن عمليه كهذه من الممكن أن تكون خطيرة

Kuvvetlerimiz çevirme süreci sekizinci sembole geldiğinde ... ateş açma emri aldılar.
تم إعطاء الأوامر لقواتنا لإطلاق النيران لو أن عمليه الإتصال وصلت للشفره الثامنه

Irak Savaşı'nda, Verax'in operasyonun bir parçasıydı.
انه جزء من عمليه فيراكس خلال الحرب العراقيه

Ryan, biriyle çıkman sadece evlenmek için karar vereceğin süreçtir.
رايان , المواعده إنها مجرد عمليه لإتخاذ قرار الزواج من شخص ما

her operasyonda, ister bir elçiliğe sızmak olsun, ya da bir tefeci için, eski bir borcu tahsil etmek olsun, harekete geçmeden önce bir planınız olması çok önemlidir.
في اي عمليه سواء كانت التسلل الى السفاره او جمع الديون لوكيل المراهنات

- Henüz detayları bilmiyoruz, ama bir İngiliz Gizli Servis operasyonuna karışmış.
لم تصلنا كل التفاصيل بعد ولكن يبدو أنه تورط فى عمليه ضد المخابرات السريه البريطانيه