| Ortaklar senin ajans operasyon müdürlüğüne terfi etmende mutabık. | Open Subtitles | لقد تم مناقشته مع الشركاء بأن تترقّين إلى مُديرة عمليّات الوكالة |
| Oldu olacak özel harekât tipi bir operasyon deseydin. | Open Subtitles | لا تقل أنّه هذه مهمة لفرقة عمليّات حكوميّة سريّة؟ |
| - Beyin kanaması geçiriyor. ameliyathane ayarlayalım. - Bunun olacağını nasıl göremedim? | Open Subtitles | إنها مصابة بنزيف في الدماغ ، لنحجز غرفة عمليّات |
| Burundan erişeceksin. ameliyathane ayarlayabilir miyiz? | Open Subtitles | عن طريق الأنف, أيمكننا أن نحجز غرفة عمليّات ؟ |
| HR'ın cebini dolduran kaçakçılık operasyonları için harika bir paravan. | Open Subtitles | غطاء مثالي لنوع عمليّات التهريب التي رست بجيوب الموارد البشريّة. |
| Daha bir sürü fizik tedavi ve belki de ameliyat olacak. | Open Subtitles | ينتظرها تأهيل طويل المدّة وربما المزيد من عمليّات الجراحة |
| Güvenliğinizi tehlikeye atacak operasyonlar da yapmayı düşünüyorlar. | Open Subtitles | هم أيضاً يعدّون عمليّات خاصّة من شأنها أن تضع سلامتك على المحك |
| Bir operasyon takımı evi radyasyona karşı temizledi. | Open Subtitles | كان تفتيش وقائي عن الإشعاع من قبل فريق عمليّات سرّي |
| operasyon Birimi bir iş, bir ev ve bir hayat ayarlar. | Open Subtitles | شبكة عمليّات تُنشئ أعمالاً تجاريّة، إقامة، حياة بكاملها. |
| Ve ben de bir özel operasyon üssü hakkında detayları ifşa ettirerek Amerikalıların hayatını riske atmam. | Open Subtitles | بتسليم تفاصيل عمليّات تنفيذيّة حول قاعدة عمليّات سريّة... |
| İsim kayıtları, numaralar, operasyon raporları... | Open Subtitles | أسماء وأرقام وتقارير عمليّات |
| Burası, Al-Saleem hücrelerinden birinin operasyon merkezi olan canlı bir hedef. | Open Subtitles | هذا هدف حيّ، قاعدة عمليّات معروفة لخليّة (السليم). |
| Aynı anda iki ameliyathane de çalışacak. Beş cerrah ekibi olacak, herbir kol için bir ekip. | Open Subtitles | وسيكون لدينا غرفتي عمليّات في الوقت ذاته و 5 فرق من الجراحين |
| Boş ameliyathane kalmadı. - Şefe anestezi uzmanı getirin. | Open Subtitles | للرئيس تخدير أخصائي أحضروا , عمليّات غرف يوجد فلا |
| Bir hastam tomografide, diğeri içinse boş ameliyathane bekliyoruz. | Open Subtitles | لديّ مريض في الأشعة, وآخر ينتظر غرفة عمليّات |
| Burası ameliyathane değil. Sen de uzman doktor değilsin. | Open Subtitles | هذه ليست غرفة عمليّات , و أنت لست دكتور أخصّائي |
| Burası ameliyathane değil. Sen de uzman doktor değilsin. | Open Subtitles | هذه ليست غرفة عمليّات , و أنتَ لستَ طبيباً أخصّائيّاً |
| Sabah operasyonları, saat 5:30'da başlayacak. | Open Subtitles | عمليّات الصّباح ستكون قائمة لمدّة 0530 ساعة . |
| Sabah operasyonları, saat 5:30'da başlayacak. | Open Subtitles | عمليّات الصّباح ستكون قائمة لمدّة 0530 ساعة . |
| Haber Alma'dan, Şef Bell Ulusal Güvenlikten, Pat Mills bütün acil operasyonları buraya kuruyorlar. | Open Subtitles | القائد (بيل) من الإستخبارات بات ميلز) من الأمن القومي) الجميع ينشئون عمليّات طارئة هنا |
| Ek olarak her yıl... 39.000 kişi gereksiz ameliyat ve diğer hastahane hataları yüzünden ölüyor, | Open Subtitles | يضاف إليهما 39.000 يلقون حتفهم بسبب عمليّات جراحية لا حاجة لها و أخطاء طبيّة مختلفة |
| Avrupa'da operasyonlar düzenlememiz gerek. | Open Subtitles | لقد أخبرتك، ربّما نكون بحاجة لتنظيم عمليّات في "أوروبا" |