| Benim bilgim olmadan bu çalışma olamaz. | Open Subtitles | لا يُمْكِنُ أَنْ يكون هناك عملِ . بدون معرفتِي |
| çalışma izninizi göreyim. | Open Subtitles | سَيكونُ عِنْدي لرُؤيه طلب عملِ. |
| Artık esnek çalışma saatlerin olacak. | Open Subtitles | أنت سَيكونُ عِنْدَكَ a جدول عملِ مرنِ الآن. |
| Vatandaş eylem programı saçmalığı bir felaket, kötü bir fikir, bunu kanıtlayacağım. | Open Subtitles | عملِ المواطنِ كارثة، فكرة سيئة، وسَأُثبتُه. |
| Vatandaş eylem programı saçmalığı bir felaket, kötü bir fikir, bunu kanıtlayacağım. | Open Subtitles | عملِ المواطنِ كارثة، فكرة سيئة، وسَأُثبتُه. |
| İşte toplumsal eylem. | Open Subtitles | بَعْض عملِ الجاليةِ. |
| Hoş bir çalışma ortamı oluşturmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أُحاولُ إيجاد بيئة عملِ لطيفةِ، |
| Kontratımda geçici çalışma alanı sağlamam koşulu var. | Open Subtitles | في عقدِي، هو مُشْتَرطُ بأنّني أُزوّدُ a فضاء عملِ مؤقتِ. |
| Park yeriniz varsa, çalışma alanı sadece bir telefon uzağınızda. | Open Subtitles | إذا أنت عِنْدَكَ a مكان وقوف، a فضاء عملِ فقط على بعد مكالمة هاتفية. |
| Kemer sıkan ve az yetkili çalışanların bulunduğu çağımızda, çalışma otobüsüyle iş bitiririz. | Open Subtitles | في هذا العُمرِ تضييق حزامِ و أقل عُمّال مُشَجَّعون، a حافلة عملِ |
| Eski bir çalışma kartı sayesinde doğruladık. | Open Subtitles | ميّزتْ ببطاقةِ عملِ قديمةِ. |
| İşte toplumsal eylem. | Open Subtitles | بَعْض عملِ الجاليةِ. |