| Yeterince manşet olduk. Seçimlere az kaldı. | Open Subtitles | لقد احتللنا ما يكفى من عناوين الصحف ان الأنتخابات قريبة |
| Haber başlıklarını Rolex'i kadar sever. | Open Subtitles | يحب عناوين الصحف كما يحب ساعته الرولكس سلسلة كنعومة كريم للعين بـ100دولار |
| Olay bütün dünyada manşetlere taşınmış Jessica Fuller'ı ise tüm dünyanın ilgi odağına koymuştur. | Open Subtitles | القضية تصدرت عناوين الصحف حول العالم, ومحط الاهتمام كانت شخصية جيسيكا فولر |
| manşetleri şimdiden görebiliyorum. | Open Subtitles | يا الله، أتخيل عناوين الصحف البارزة الآن. ..حسناً |
| Başlıklarda yer almayalı uzun zaman olmuştu. | Open Subtitles | لقد مضى وقت منذ كان إسمك يحتل عناوين الصحف |
| Bu günlerdeki manşetlerden koparılmış gibi. | Open Subtitles | انت تعلم .. العنف من عناوين الصحف الييوم .. ؟ |
| Gazete haberi de bu yüzden. | Open Subtitles | هذه قضية عناوين الصحف |
| Ki kendisi geçtiğimiz ay açılış tanıtımında teknik direktör Feola'ya yaptığı çıkışla gazeteleri oldukça meşgul etti.. | Open Subtitles | و الذي تصدر عناوين الصحف الشهر الماضي بخصوص ثورة غضبه في المؤتمر الافتتاحي مما اثار استياء المدرب فيولا |
| Soruma cevap verirsen, yarın manşetlerde ölü olarak ilân edileceksin. | Open Subtitles | اذا أجبت على اسئلتي ، غداً صباحاً ستقول عناوين الصحف الرئيسية بأنك ميت |
| Ve onlarla ülkenin dört bir yanındaki gazetelere manşet olan büyük aşklarını konuşacağız. | Open Subtitles | وسنتحدث معهما عن علاقتهما العطفية الرائعة التى استحوزت على عناوين الصحف فى كل البلاد |
| Bugünkü konumuz tüm gazetelere manşet olan haber. | Open Subtitles | اليوم سنتناقش في القصة التي تصدرت عناوين الصحف المحلية |
| Girerseniz, manşet olursunuz. | Open Subtitles | إذا إقتربتِ من هنا ، فسأجعلها في عناوين الصحف |
| Şimdiden yarının başlıklarını görebiliyorum: | Open Subtitles | كنت أريد رؤية عناوين الصحف تقول : |
| Bugünkü gazete başlıklarını okudun mu? | Open Subtitles | هل قرأت عناوين الصحف لهذا اليوم؟ |
| Ama şimdiden haber başlıklarını görebilir misin? | Open Subtitles | لكن أتستطعين ان تري عناوين الصحف الان ؟ |
| Bugün programımızda Avrupa'daki diğer manşetlere ağır basan ve hepimizi şaşırtan bir belgeyi konuşacağız. | Open Subtitles | ويهمين على برنامجنا اليوم كما هيمن على عناوين الصحف في كلّ أوربا، أخبار هذه الوثيقة الصادمة |
| "Bir sonraki Bond filminin çıkmasına birkaç sene var bu arada Aston Martin olarak manşetlere çıkmak için ne yapacağız?" | Open Subtitles | سننتظرُ سنواتِ حتى يأتى فيلمُ جديدٌ مِن أفلام (جيمس بوند) وخلال هذا الوقت، ما الذي سنفعلُه في الشركة لنتصدَّر عناوين الصحف الرئيسية؟ |
| Ayrıca tüm bu zaman boyunca başka birisinin benim için çıkan tüm manşetleri takip ettiğini biliyordum. | Open Subtitles | و علِمتُ أيضاً طيلة مشواري بأن هناك شخص آخر يواصل متابعتي دوماً عبر عناوين الصحف |
| manşetleri görebiliyorum: | Open Subtitles | أستطيع تخيل عناوين الصحف الآن: |
| Başlıklarda adın geçmeyeli epey zaman oldu. | Open Subtitles | لقد مرّ وقت طويل لم تتربّع به عناوين الصحف |
| Başlıklarda yer almayalı uzun zaman olmuştu. | Open Subtitles | مرّ وقت منذ تصدّرك عناوين الصحف |
| Beni susturmak, 4400'ün manşetlerden silinmesini sağlamayacak. | Open Subtitles | إسكاتى لن يجعل الـ "4400" يختفون من عناوين الصحف |
| Hikayelerimizi manşetlerden alıyoruz. | Open Subtitles | قصصنا مأخذوة من عناوين الصحف |
| - Gazete haberi ile mi alakalı? | Open Subtitles | بشأن عناوين الصحف ؟ |
| Ki kendisi geçtiğimiz ay açılış tanıtımında teknik direktör Feola'ya yaptığı çıkışla gazeteleri oldukça meşgul etti.. | Open Subtitles | و الذي تصدر عناوين الصحف الشهر الماضي بخصوص ثورة غضبه في المؤتمر الافتتاحي مما اثار استياء المدرب فيولا |
| SAKİN BİR HABER HAFTASI: MUPPETS manşetlerde | Open Subtitles | :أسبوع الأخبار الضئيلة تتصدر الدمى عناوين الصحف |