"عندما أخبرت" - Translation from Arabic to Turkish

    • söylediğimde
        
    • söylediğim zaman
        
    Biliyor musun, komutanlarıma, sana haber gönderdiğimi söylediğimde Delirdiğimi sandılar. Open Subtitles عندما أخبرت قادتي بأنني سأرسل في طريقك أعتقدوا بأنني مجنون
    Bunu bir Amerikalıya söylediğimde dehşete kapıldı ve bunun mahremiyetin ihlali olduğunu düşündü. TED الآن، عندما أخبرت ذلك لأمريكية، فوجئت، واعتقدت أن هذا انتهاك للخصوصية.
    Karnavalda çalışmıyor! Tamam, yürü bakalım! "Anneciğim, Bay Hartounian'a geri döneceğimi söylediğimde, şöyle dedi: Open Subtitles هو ليس من العمـال حسناً، تحرك أمي، عندما أخبرت السيد هارتونيان .. بأني سأعود
    Derevko'ya defteri alacağımı söylediğim zaman binanın güvenli olduğunu söylemişti. Open Subtitles عندما أخبرت دريفكو أنا كنت أدخل لإسترجاع الدليل، أخبرتنا بأنّ البناية كانت آمنة للدخول.
    Aileme Lex Luthor'a karşı seçime gireceğimi söylediğim zaman en basit ifade ile şaşırmışlardı. Open Subtitles عندما أخبرت عائلتي بأنني في الحقيقة قررت الترشح ضد ليكس لوثر كانوا متفاجئين، على الأقل دعونا نقول
    Rose'a Rita ile evleneceğimi söylediğimde mutlu olmuştu. Open Subtitles .. عندما أخبرت روز أني سأتزوج ريتا كانت سعيدة
    Anneme tıp fakültesine gitmek istediğimi söylediğimde beni vazgeçirmeye çalıştı. Open Subtitles عندما أخبرت أمي أني سأذهب إلى مدرسة الطب . . حاولت إقناعي بالعدول عن هذا
    Dolabımdaki şeyden korktuğumu babama söylediğimde, bana bir 45.lik verdi. Open Subtitles عندما أخبرت والدنا أنني كنت خائفا من ذلك الشيء الذي بخزانتي قام بإعطاي مسدس عيار 45
    Jake'e olanları söylediğimde aklını kaçırdı. Onu zor sakinleştirdim. Gidip Johnn'yi öldürecekti. Open Subtitles عندما أخبرت جيك بما حدث ثار غضبه وأضررت لتهدئته
    Brian'a söylediğimde, babalık testi yaptırmamı istedi. Open Subtitles عندما أخبرت براين أنكر فقمت بفحص إثبات أبوة
    Annenize büyücü olduğumu söylediğimde tam burada oturuyorduk. Open Subtitles لقد كنا نجلس هنا بالضبط عندما أخبرت والدتكم بأنني ساحر.
    İnsanlara evleneceğimi söylediğimde, hiç kimse beni tebrik etmedi. Open Subtitles أتعرف أنني عندما أخبرت الناس أنني .. سوف أتزوج لم يهنئني أحد
    Aileme tıp fakültesine gitmek istediğimi söylediğimde, onlar bana ne istediklerini söylediler. Open Subtitles عندما أخبرت أبواي أنني أريد الذهاب الى المدرسة الطبيه , أخبروني بم يريدون
    Kız kardeşime biriyle ilişkim olduğunu söylediğimde on saniye dona kaldı. Open Subtitles عندما أخبرت أختي أنني خرجت مع شاب، لم تنبس ببنت شفة لعشر ثوان
    Ağabeyime sana midilli alamayacağını söylediğimde de böyle bakmıştın. Open Subtitles كان على وجهكِ نفس التعبير عندما أخبرت أخي إنه لا يستطيع شراء أرنب لكِ.
    Chloe'ye hasta olduğumu söylediğimde çok gerildim. Open Subtitles عندما أخبرت كلو بأنني كنت مريضه, بدأت بالتوتر
    Benimkini söylediğimde gruptaki herkes ağladı. Open Subtitles الجميع في المجموعه أجهشوا بالبكاء عندما أخبرت بحلمي
    Aileme Lex Luthor'a karşı seçime gireceğimi söylediğim zaman en basit ifade ile şaşırmışlardı. Open Subtitles عندما أخبرت عائلتي بأنّني في الحقيقة قررت الترشح ضد ليكس لوثر كانوا متفاجئين، دعونا نقول على الأقل
    Olivier'e şehirde nasıl bir sürtük olduğunu söylediğim zaman ki yüzünü görmeliydin. Open Subtitles كان يجب أن ترى وجهها عندما أخبرت أوليفي كيف كانت تنام مع الناس في المدينة
    Anneme Rufus'la kaçmamasını söylediğim zaman sonsuza kadar beraber olacağımızı düşünüyordum. Open Subtitles (عندما أخبرت أمي ان لاتذهب مع(روفيس قلت هذا لأننا سنبقى أنا وأنت إلى الأبد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more