| gülümsediğinde burnunla yaptığın o küçük şey artık hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | و أحب هذا الشئ الذي تفعليه بأنفك عندما تبتسمين |
| Bahse girerim gülümsediğinde gerçekten bu odayı aydınlatırsın. | Open Subtitles | هل تعلمين أراهن أنك عندما تبتسمين تضيئين الغرفة |
| Eminim gülümsediğinde çok güzel oluyorsundur. | Open Subtitles | أرهن أنك ستبدين بغاية الجمال عندما تبتسمين |
| Gülünce daha tatlı oluyorsun. | Open Subtitles | تبدين أجمل بكثير عندما تبتسمين. |
| Gülünce daha sevimli oluyorsun. | Open Subtitles | هل تعلمين، أنك أجمل بكثير عندما تبتسمين |
| Gülünce çok hoş görünüyorsun. | Open Subtitles | تبدين بشكل رائع عندما تبتسمين |
| Eminim gülümsediğinde çok güzel oluyorsundur. | Open Subtitles | أرهن أنك ستبدين بغاية الجمال عندما تبتسمين |
| * Gözlerini yere kaçırarak gülümsediğinde zor değil anlaması * | Open Subtitles | لكن عندما تبتسمين * * نحو الأرض ليس من الصعب القول |
| * Gözlerini yere kaçırarak gülümsediğinde zor değil anlaması * | Open Subtitles | لكن عندما تبتسمين * * نحو الأرض ليس من الصعب القول |
| * Gözlerini yere kaçırarak gülümsediğinde zor değil anlaması * | Open Subtitles | لكن عندما تبتسمين * * نحو الأرض ليس من الصعب القول |
| gülümsediğinde güzel görünüyorsun. | Open Subtitles | تبدين جميلة للغاية عندما تبتسمين |
| Özellikle de gülümsediğinde. | Open Subtitles | خصوصًا عندما تبتسمين |
| * gülümsediğinde * | Open Subtitles | * وعندما تبتسمين * * عندما تبتسمين * |
| Gülünce çok güzel oluyorsun. | Open Subtitles | . تبدين جميلة عندما تبتسمين |