"عندما تكذبين" - Translation from Arabic to Turkish

• yalan söylediğini
• Yalan söyleyince
• yalan söylediğinde

Ben yeterince uzun süre ona yalan söylediğini bilecek kadar yanındaydım.
لقد كنت معكِ وقتاً كافياً لأعلم عندما تكذبين علي

O poker suratın üzerinde de çalış. Her zaman yalan söylediğini anlayabilirim.
والعمل على هذا الوجه الامُعبِّر استطيع اخباركِ دائماً عندما تكذبين.

Anne, yalan söylediğini anlayabiliyorum.
أمي , بوسعي أن أعرف عندما تكذبين.

Bak, Yalan söyleyince saçını çiğniyorsun bana bağıracağın zaman sütyenini düzeltiyorsun ve kafanda hikayeler kurduğun zaman çok uzaklara bakıyorsun.
حسنا،انت تعبثي بشعرك عندما تكذبين تضبطي صدريتك عندما تكونى علي وشك ان تصرخي في

Yalan söyleyince çok fazla göz kırpıyorsun.
انت مكشوفة تماما عندما تكذبين

Nasıl koktuğunu, nasıl düşündüğünü yalan söylediğinde ellerini saçının arasına nasıl götürdüğünü.
أعرف رائحتك أعرف تفكيرك و أعرف كيف تضعين يديك خلال شعرك عندما تكذبين

Bu yalan söylediğinde olur... ya da bir adamın ölü nişanlısıyla konuştuğunda.
هذا ما يحدث عندما تكذبين... .. في الحديث عن خطيبة رجل ميت

Bana yalan söylediğini anlarım.
أنا أعرف عندما تكذبين علىّ

Süper gücüm kusursuz olmayabilir ama konu sen olunca Regina, ne zaman yalan söylediğini her zaman anlarım.
قد لا تكون قوّتي الخارقة مثاليّة لكنّي أعرف دائماً عندما تكذبين يا (ريجينا)

- B., yalan söylediğini biliyorum.
أنا أعلم عندما تكذبين

Hâlâ anlayabiliyorum yalan söylediğini.
لازلت أعلم عندما تكذبين عليّ.

Bee, yalan söylediğini anlayabiliyorum.
(بي)، أعرف عندما تكذبين.

Nancy, senin bir tür doğruluk serumu ile saldırıya uğradığını düşünüyoruz... Yalan söyleyince vücudunda reaksiyona sebep oluyor.
(نانسي)، نعتقد أنّكِ هوجمت بمصل للحقيقة يتفاعل مع نظامكِ العصبي عندما تكذبين.

Sana yalan söylediğinde anladığımı söylemiştim.
أخبرتك مسبقاً أني أعرفك عندما تكذبين

Bütün davalarını bilirim ben, yalan söylediğinde böyle dersin sen.
تحققت من جميع مكالماتكِ، هذا ما كنتِ تقولينه عندما - عندما تكذبين ..

yalan söylediğinde anlayabiliyorum. Hayır, anlamıyorsun.
أعرفك عندما تكذبين لا , لا تعرف