| Bir oyuncu bir kadını oynadığında ve bir erkeği memnun etmek istediğinde dünyadaki tüm kadınların rollerini tek bir rolde toplar. | Open Subtitles | عندما تلعب ممثلة دور امرأة ..ترغب في إسعاد رجل ..تحاول ان تجمع كل نساء العالم في امرأة واحدة |
| Salı ve cuma günleri babanın takımında oynadığında zik zak çizebilirsin. | Open Subtitles | عندما تلعب لفريق والدك يومي الثلاثاء والجمعة، يمكنك متعرج. |
| Bu oyunu oynadığında, öğreneceğin insanlarla oynadığındır kartlarla oynamazsın, insanlarla oynarsın. | Open Subtitles | هل تعلم أنه عندما تلعب هذه اللعبة فإنك تتلاعب بالناس ، لا ... ـ أنت لا تتلاعب بالأوراق أنت تتلاعب بالناس |
| Oyunu oynadığın zaman, sen daha fark etmeden bilgisayarını ele geçiriyor ve bilgisayarını da, bilirsin işte. | Open Subtitles | عندما تلعب اللعبة, يقوم البرنامج بالسيطرة على جهازك من غير أن تدرك ذلك إنه يجعل كومبيوترك ,انت تعلم |
| Sen de oynadığın zaman oraya gideceksin. | Open Subtitles | و هذا ما سيحدث لك عندما تلعب تلك اللعبه |
| Yerken kirlisin, oynarken de kirlisin, öyle boş boş durman bile kirli. | Open Subtitles | انت فوضوي عندما تأكل فوضوي عندما تلعب وفوضوي عندما فقط لاتفعل شيئا |
| Bilgisayarda satranç oynadığında o küçük zafer dansını yaptığın için... | Open Subtitles | ولأنك عندما تلعب الشطرنج على ... الكمبيوتر تقوم بتلك الحركه تقوم برقصة النصر تلك لا افعل ذلك |
| Jones, beysbol oynadığında hiç çıkış parçasını senin söylediğini hayal ettin mi? | Open Subtitles | يا (جونز) عندما تلعب الكرة ، هل تتخيل أنك تستمع إلى أغنيتك الخاصة ؟ |
| Buraya gel. Golf oynadığın zaman... | Open Subtitles | ...تعال هنا، عندما تلعب الغولف |
| Yerlileri oynarken tabanları yağlayamazsın. | Open Subtitles | لا يسمح لك حتىّ بوضع مسارات . عندما تلعب لعبة الهنود |
| Jennifer Gorman hakkında kızı dışarıda, bahçede oynarken düşünmek zor. | Open Subtitles | ـ لا تستطيعون التفكير بـ جنيفر غورمان عندما تلعب إبنتكم في الفناء الخارجي |
| Bizimle oynarken getirdiğin şeylere benziyor. | Open Subtitles | هذه هيا الأشياء التي تحصل عليها عندما تلعب معنا |