| Yere düştüğünde laboratuar sıçanını kesmek üzereymiş. | Open Subtitles | كان على وشك أن يشرح أحد فئران التجارب بمعمله عندما سقط مغشياً عليه |
| Yarışçılardan biri düştüğünde duygularını açığa vurarak. | Open Subtitles | لم تتمكني السيطرة على مشاعرك عندما سقط احد الخيالة |
| Melekler dünyaya düştüğünde aynı cennette meleklerin gibi kurbanların ağlamalarını, acılarını duydu. | Open Subtitles | لذا عندما سقط هذا النوع من الملائكة الى الارض استمعو الى بكاء الضحايا وغضبهم كما كانو يستمعون الى الملائكه في الجنه |
| İş yerinde düşüp belini yaraladığı için onun çok ağrısı oluyordu. | Open Subtitles | حسنا لقد كان متأذيا جدا عندما سقط وكسر ظهره في العمل |
| Anlaşılan maktul düşerken devirmiş. | Open Subtitles | من الواضح ان القتيل اوقعهم عندما سقط قتيلا |
| düştüğü zaman, yere çakılır. | Open Subtitles | ولكن, عندما سقط إرتطمَ بقوةٍ رهيبةٍ بالأرض |
| Silah sokak arasına düştüğünde patladı. | Open Subtitles | عندما سقط المسدس على الارض في الزقاق, أنفجر |
| Vince, Dave'in bacağının mağaradaki o deliğe düştüğünde yaralandığını söyledi. | Open Subtitles | فينس قال ان دايف حصل على الجرح في ساقه عندما سقط في تلك الحفرة بالكهف |
| Lucifer düştüğünde, tek başına düşmedi. | Open Subtitles | عندما سقط إبليس، وقال انه لم تسقط وحدها. |
| Lucifer düştüğünde, tek başına düşmedi. | Open Subtitles | عندما سقط إبليس، وقال انه لم تسقط وحدها. |
| Kontes Ingrid Palatine Von Marburg Lucifer düştüğünde zaten hayatta Efsaneler söylüyor Onun gelin, | Open Subtitles | كانت على وجه الحياة عندما سقط أبليس من الجنة وكانت أول من دعاه بالسيد وتقبّل شفاه الجهنمية وتجعل من نفسها عروسته |
| Ama jeton düştüğünde iş işten geçmiş oluyor. | Open Subtitles | عندما سقط القرش ليس هنالك الا القليل بإمكانهم فعله |
| Yani, ya düştüğünde pelerini üzerine düştü ya da onu öldüren kişi onu bu hale soktu. | Open Subtitles | حسنا، اما ان هذه العباءة قد سقطت عليه عندما سقط, او ان القاتل قد وضعها عليه. |
| İIk meteor düştüğünde mısır tarlasındaydım. | Open Subtitles | كنت في حقل الذرة عندما سقط أول نيزك |
| Batıağıl düştüğünde Gondor neredeydi? | Open Subtitles | وأين كانت "جوندور" عندما سقط الجانب الغربي؟ |
| Andy çukura düştüğünde sarhoşmuş. | Open Subtitles | وأندي، كان شارب عندما سقط في الحفرة |
| Batiatus Hanesi düştüğünde Roma'nın titreyeceğine dair hepinize söz verdim. | Open Subtitles | لكم جميعاً (عندما سقط منزل (باتياتوس أننا سنرى (روما) ترتعش |
| düştüğünde sert bir şeyin üstüne düşmüş olmalı. | Open Subtitles | لابد أنه وقع على شيء عندما سقط |
| Dördüncü kattan düşüp beli ciddi bir şekilde yaralandığında babası işteymiş. | TED | كان والدها في العمل عندما سقط من الدور الرابع وآذى ظهره بشدة. |
| - Yerine bakılırsa düşerken kafasını bu demirlerden birine çarpmış gibi görünüyor. | Open Subtitles | إستناداً على المكان يبدو إنه صدم رأسه في إحدى تلك الحواجز عندما سقط |
| Ama ahırdan düştüğü zaman Duke'ü bulduysan Audrey'i de bulacağına eminim. | Open Subtitles | . ولكنك وجدت " دوك " عندما سقط من الحظيرة . و أراهن بأنك ستجدين " اودري " ايضاً |
| Camelot çöktüğünde Merlin Felsefe Taşı'nı ondan saklamayı başardı. | Open Subtitles | عندما سقط كاميلوت، كان قادرا على إخفاء ميرلين حجر الفلاسفة من وظيفتها. |