"عندما عدت للمنزل" - Translation from Arabic to Turkish

• Eve gittiğimde
• eve geldiğimde
• eve döndüğümde
• eve geldiğinde

Eve gittiğimde, kiminle çıkmam gerektiğinin farkına vardım.
عندما عدت للمنزل ، عرفت من كان عليّ الذهاب معه لحفلة التخرج

Ama Eve gittiğimde annem bana başka bir bakış açısı gösterdi. Bu da kendimi daha iyi hissettirdi.
لكن عندما عدت للمنزل كان لأمي وجهة نظر أخرى مما جعلني أشعر بأفضل حال

Eve gittiğimde, Sprinkles, Dwight'ın söylediği gibi derin dondurucunun içinde duruyordu.
عندما عدت للمنزل , جثة سبرينكلز كانت في الثلاجة اين قال دوايت انه تركها

eve geldiğimde, bilgisayarım, müzik sistemim plazma televizyonum, her şeyim çalınmıştı.
عندما عدت للمنزل جهازي المحمل جهاز الأستيريو شاشة البلازما كل شيء اختفى

Sanırım onu pirzola ile kandırmış. eve geldiğimde onu farketmeden yanına uzanıp hemen uykuya dalmışım, yüzümü yalamasıyla uyandım.
عندما عدت للمنزل,نمت بجانبه و إستغرقت في النوم بسرعة حتى لعق وجهي

eve döndüğümde, Thardeep'teki işi kabul etmek dışında bir şey istemiyordum.
عندما عدت للمنزل لم أرد شيئا اكثر من قبولي في Thardeep

Affedersin, bugün işten eve geldiğinde biraz sinirliydim.
آسفة لأني كنت مزعجة عندما عدت للمنزل من العمل اليوم.

Cuma Eve gittiğimde canım yumurtalı sandviç istedi.
ياإلهي, الجمعة, عندما عدت للمنزل... أردت حقاً, سندويتش بسلطة البيض

Evet, eve geldiğimde amcam televizyon izliyordu.
أجل، عندما عدت للمنزل عمي كان يشاهد التلفاز

eve geldiğimde, bebeklerim, küçük oğlum ve küçük kızım...
عندما عدت للمنزل, أطفالى أبني و أبنتي

Hayır, eve geldiğimde yanımdaydı. Tamam, tatlım.
لا , كانت معي عندما عدت للمنزل

Akşam eve geldiğimde, şu kısa öykülerimi çıkardım.
عندما عدت للمنزل ليلة أمس... إستخرجت قصصي القصيرة

Gece yarısı eve döndüğümde, telefon çaldı. Cevap verdim.
لقد كان منتصف الليل عندما عدت للمنزل والهاتف يرن فقمت بالرد

Tatil için eve döndüğümde ev sessiz, annem suskundu.
عندما عدت للمنزل في العطلة كان المنزل هادئاً و أمي كانت صامتة

Chino'dan çıkıp eve döndüğümde aramaya çıktım ama giden sadece onlar değildi.
عندما عدت للمنزل من (تشينو)، بحثت عنهم ووجدتُ أختفى وحسب

Ederim ama sen bayılırsın ve eve geldiğinde onları evde bulmanı istiyorum.
بالفعل، ولكن أنت تحبها. وأنا أريدك أن تتناولها عندما عدت للمنزل