| Çocukken, sen yalan söylediğinde baban seni terk mi etti? | Open Subtitles | في طفولتك عندما كذبت هل هرب هو في سيارة أجرة |
| Bana yalan söylediğinde onun kariyeri tehlikede değildi. | Open Subtitles | حياتها المهنية لم تكن على المحك عندما كذبت عليّ |
| Annen babanın kim olduğu konusunda yalan söylediğinde daha 16 yaşındaydı. | Open Subtitles | كان عمر أمك 16 سنة عندما كذبت بشأن هوية أبيك |
| Ona yalan söylediğimde tarih 4 Eylül 1970'i gösteriyor. | Open Subtitles | عندما كذبت عليها، كان ذلك في الرابع من سبتمبر عام 1970... |
| Bana yalan söylediğin zaman bunun benim yüzümden olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | عندما كذبت على بشكل فظيع فكرت هكذا انها غلطتى بالكامل بطريقة ما |
| - Hizmet kaydın hakkında yalan söylediğinde sen kendini zora koydun. | Open Subtitles | أنت من وضعت نفسك فيه عندما كذبت بخصوص سجل خدمتك |
| yalan söylediğinde başladı, ...tecavüze uğradığıyla ilgili yalan söylediği zaman. | Open Subtitles | بدأ عندما كذبت، عندما كذبت عن التعرض للاغتصاب. |
| - yalan söylediğinde seçimini yapmıştın! | Open Subtitles | -إتخذت قرارك عندما كذبت عليّ -أتعتقد أنه لدي خيار؟ |
| İKi yıl önce bana yalan söylediğinde bunu düşünmemiştin ama. | Open Subtitles | لم تفكري بذلك عندما كذبت علي لمدة سنتين |
| Annem yalan söylediğinde bile ve artık annem öldü. | Open Subtitles | حتى عندما كذبت على ّأمي و الآن هي ميتة |
| Bunun hakkında yalan söylediğinde bile. | Open Subtitles | حتى عندما كذبت حول ذلك. |
| Maisie'ye yalan söylediğinde, bana Maisie'ye yalan söylettirdiğinde... | Open Subtitles | إذاً، عندما كذبت على (مايزي) عندما جعلتني أكذب على (مايزي)... |
| yalan söylediğimde çok mutlu olmuştu. | Open Subtitles | كانت سعيده جداً عندما كذبت |
| Kullanıcı şartlarını eklemek konusunda bana yalan söylediğin zaman, şirketin sana emanet ettiği işi yapmadığın anlamına geliyor bu. | Open Subtitles | حسنا، عندما كذبت عليّ عن إضافة شروط الخدمة، يمكن القول أنك إنتهكت واجباتك نحو الشركة، |