| Cerrah olduğun zamanlarda, ameliyathaneye girerken de yüzünün aynı bu şekilde olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | اتخيلها نفس تلك النظرة التي وجهتها الى او ار عندما كنتِ تزاولين الجراحة |
| Beni önemsemeyen yengem olduğun zamanlarda seni daha çok seviyordum. | Open Subtitles | تعلمين ماذا؟ أحببتك أكثر عندما كنتِ زوجة الأخ الغير مبالية. |
| Hatırlıyorum da, Sen daha altı yaşlarındayken annen "Bu yıl tatile gitmeyeceğiz." demişti. | Open Subtitles | أتذكر عندما كنتِ في السادسة لقد قالت والدتك : لا عطلة هذا العام |
| Çocukken, kronik hastalığı olan bir yakının vardı muhtemelen kız kardeşin. | Open Subtitles | عندما كنتِ طفلة كان أحد أقربائك مصاب بداء مزمن غالباً أختك |
| Evet, orada bulaşık yıkadığın zamanlar, bebeğim. | Open Subtitles | نعم, عندما كنتِ تغسلين الأطباق هناك يا عزيزتي |
| 20 yaşındayken bazı ödüller kazandın ve bir roman yayınladın. | Open Subtitles | عندما كنتِ في العشـرين، حصلتِ على بعض الجوائز ونشرتِ رواية. |
| Bu iş için daha sadece bir aday olduğun zaman meclis üyesi adına seninle ilgili tüm araştırmaları ben yapmıştım. | Open Subtitles | أتعلمين أنني من قمت بإعداد بحثٍ عنكِ عندما كنتِ مجرّد مرشحة للمنصب |
| Küçük bir kız olduğun zamanı düşün. Ve bütün bildiğinin... annen... ve kız kardeşin olduğunu. | Open Subtitles | حاولي أن تضعي نفسكِ مكاني عندما كنتِ طفلة صغيرة.. |
| Ve zayıf kalmak için müshile ihtiyaç duymadığın zamanlarda. | Open Subtitles | عندما كنتِ تأخذي المُسهلات لتكوني نحيفة؟ |
| O zamanlarda yanımda sen olduğun için şanslıymışım. | Open Subtitles | لقد كنتُ محظوظةً بحصولي عليكِ عندما كنتِ تعملينَ لديْ |
| Görünüşe göre, sen dırdır yapmadığın zamanlarda ben de bir şekilde istiyormuşum. | Open Subtitles | تبيّن أنهُ عندما كنتِ لا تُلحين عليّ بفعلهِ، رغبتُ بذلك. |
| İlişkimize değer verdiğin zamanlarda. | Open Subtitles | عندما كنتِ تقدمين اموراً تافهة لنا |
| Sen daha küçücük bir şey iken annem beni ekmek almak için dışarı yollamıştı. | Open Subtitles | عندما كنتِ فتاة صغيرة جداً ماما أرسلتنى للخارج لكى أجلب الخبز |
| Şimdi, ailenin Sen daha çok küçükken ayrılmasını anlıyorum. | Open Subtitles | أنا فهمت أن والديكِ تطلقا عندما كنتِ صغيرة جداً |
| Her zaman dramaya ilgin vardı, küçük bir Çocukken bile. | Open Subtitles | لديكِ دائماً ذوق في الاعمال الدرامية, حتى عندما كنتِ طفلة. |
| Çocukken ailene her şeyi anlatır mıydın? | Open Subtitles | و عندما كنتِ طفلة، هل أخبرتِ والديك كل شيء ؟ |
| Kocamın yokluğunun hissedildiği bazı durumlardan feragat ediyorum... Bir zamanlar senin yaptığın gibi. | Open Subtitles | لقد تعودت على غياب زوجي مثلكِ عندما كنتِ في السابق |
| Küçümseyici davrandığın zamanlar daha çok hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | لقد كنت أحب الأمر عندما كنتِ غير مُتفهمة. |
| Daha 17 yaşında. Sen 17 yaşındayken, hala bir bâkireydin. | Open Subtitles | إنها في السابعة عشر فقط عندما كنتِ في السابعة عشر كنتِ مازلتي عذراء |
| Görüyorsun ki Connie... popülersin çünkü çok çabuk geliştin... ve 12 yaşındayken çıkmaya başladın. | Open Subtitles | كوني .. أنتِ لديكي شعبية فقط لأنك تطورتي مبكراً وبدأتِ بإعطاء الجنس اليدوي عندما كنتِ في سن الثانية عشر |
| Geçen sarhoş olduğun zaman, seni aldığım yeri hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تذكرين المكان اذلى أخذتكِ إليه المرة السابقة عندما كنتِ ثملة؟ |
| Senin mutluluğa en yakın olduğun zaman Birşeyi eleştirdiğin zaman, özellikle benim yaptığım birşeyi. | Open Subtitles | أقربُ وقت وصلتِ للسعادة هو عندما كنتِ تنتقدين شيئًا |
| İçimde olduğun zamanı hatırlıyorum! | Open Subtitles | أتذكر ذلك عندما كنتِ في بطني |