| Bildiğin gibi, 1968'de Avrupa'dayken eleştirini yanımda taşıdım. | Open Subtitles | كما تعلم، حملت مراجعتَك لفيلمي معي عندما كُنت في أوروبا في 1968 جعلتَني.. |
| Tarifini, New Orleans'dayken almıştım. | Open Subtitles | لقد حصلت على الوصفه عندما كُنت في نيو أورلينز |
| Yeni Dünya'dayken, ilk cinayetini anlattın. | Open Subtitles | عندما كُنت في العالم الجديد تحدثت عن عملية قتلك الأولى |
| Spetsnaz'dayken duyduğum birçok isim gibi. | Open Subtitles | إسم من الأسماء الكثيرة التي سمعت بشأنها عندما كُنت أعمل لدى القوات الخاصة الروسية |
| küçükken üzerimde sigara söndürüldüğünü bilmek istemezsin. - Bunu bilmiyordum. | Open Subtitles | أنتِ لا تريدين سماع إنه تم إطفاء السجائر على جسدى عندما كُنت صغيراً |
| Ben küçükken dedemin anlattığı bir şeyi hatırlattı. | Open Subtitles | يذكّرني بما علّمني جدّي عندما كُنت صغيراً |
| Elba'dayken Napolyon'la konuştunuz mu? | Open Subtitles | هل كنت تعرف أىّ شخص على إتصال مع (نابليون) عندما كُنت على جزيرة (إلبا) ؟ |
| Elba'dayken Napoleon'la kişisel bağlantılda bulundunuz mu? | Open Subtitles | هل كنت تعرف أىّ شخص على إتصال مع (نابليون) عندما كُنت على جزيرة (إلبا) ؟ |
| Ben burada, Stamford'dayken neredeyse hiç öz güvenim yoktu. | Open Subtitles | (عندما كُنت هنا في (ستامفورد كُنت تقريباً الثقه عندي صفر |
| Ben küçükken dedemin anlattığı gibi. | Open Subtitles | تماماً مثلما علّمني جدّي عندما كُنت صغيراً قال: |
| Üzgünüm, benim annem de ben çok küçükken vefat etmiş. | Open Subtitles | آسف ، أمى ماتتت عندما كُنت صغيراً أيضاً. |