"عندما يبدأون" - Translation from Arabic to Turkish

• başlarlarsa
• başladıklarında
• başladıkları zaman
• başlayınca

Ne zaman ateş etmeye başlarlarsa, o zaman heyecanı görürsün
عندما يبدأون بإطلاق النار ، ستكون تلك هي الاثارة

Cevap vermeye başlarlarsa, o zaman endişelenmenin zamanıdır.
عندما يبدأون في الرد عليكِ حينها يبدأ القلق

İnsanlar, bu işi yapmayı öğrenmeye başladıklarında fazla hevesli olabiliyor.
البعض يكون مغرورا احيانا عندما يبدأون بتعلم كيفية جريان الأمور

Konuşmaya başladıklarında, görüş alanından çıkabiliyorsun.
عندما يبدأون الحديث، يمكنكِ تلاشي حديثهم بالنظر إلى أسفل.

Viski satmaya başladıkları zaman şikayet etmem.
سأتوقف عن الشكوى عندما يبدأون ببيع سكوتش

Bize şantaj yapmaya başladıkları zaman anlarız.
سنكتشف ذلك عندما يبدأون بإبتزازنا

İnsanlar propan hakkında soru sormaya başlayınca ne yapacağız?
بماذا سنجيب القوم عندما يبدأون بطرح أسئلة عن حاويات الغاز؟

Bahçenin dibinde inşaat başlarlarsa ne yapacaksın?
إذاً، ماذا ستفعلين عندما يبدأون في البناء في الحديقة ؟

Los Angeles'ta çıkmaya başlarlarsa hemen seni ararım.
عندما يبدأون فى الظهور بلوس أنجلوس سأقوم بإستدعاءك

Anadilimizde konuşmaya başladıklarında ne yapacaksın?
ما الذي ستفعله عندما يبدأون بالتحدث بلغتنا الأصلية؟

Sondaja başladıklarında yerin altına inecekler.
عندما يبدأون الحفر سيدخلون في الأرض هكذا

Kan fışkırtmaya başladıklarında ekranda yaşadıkları acıyı nasıl görüyoruz?
كيف نري الألم؟ عندما يبدأون بالنزيف؟ أخبرني

Çalmaya başladıklarında anlarsın. Lütfen bana eşlik et.
ستعرفين عندما يبدأون العزف أرجوك غني الاغنية معي

Konuşmaya başladıklarında gülün, kafanızı sallayın ve başka şeyler düşünün.
ليس لدينا خيار لذا عندما يبدأون الكلام

Gerçekten kaybetmeye başlayınca ağlamaya başlıyor.
يبدأون بالبكاء عندما يبدأون بالهزيمة

Peki insanlar araştırma yapmaya başlayınca kim inanacak bana?
ومن سوف يصدقني عندما يبدأون التحقيق؟