"عندما يرى" - Translation from Arabic to Turkish

    • görünce
        
    • gördüğü zaman
        
    • gördüğünde
        
    • görürse
        
    • görüp
        
    • gördüklerinde
        
    • görüyor
        
    Kevin'in dünyasına ne kadar uyumsuz olduğunu görünce olay sona erer. Open Subtitles عندما يرى كم هي بعيدة عن مستواه الطبقي سوف يلقيها خارجا
    Ancak insanlar, hatta çok farklı insanlar bile, birbirlerini çok görünce birbirlerini tanıyorlar ve bu da ilişkilerin temelini oluşturuyor. TED ولكن عندما يرى الناس، حتى المختلفون منهم، بعضهم البعض كثيراً، فإنهم يطورون الألفة، وهذا يخلق الأساس الوطيد للعلاقات.
    buraya gel, kanatların çırpıldığını görünce, ne olduğunu merak ediyor, ve geliyor... ..orada şişman ve yaşlı bir kuş görür, ve onun kokusunu duyar... ..o aslında çürümüş balık kokusudur..., o zaman yemek ister... Open Subtitles هنا ، عندما يرى خفقان اجنحة السنونو سيفرح عندما يرى طير سمين
    Gant bu karmaşayı gördüğü zaman senin yerinde olmak istemem. Open Subtitles لم ارد أن يكون انت عندما يرى جانت هذه الفوضى
    Bir insan hayalet gördüğü zaman, diğerlerinin görmesinin fazla uzun sürmemesi kayıtlara geçmiş bir olaydır. Open Subtitles فقد تم توثيق أنه عندما يرى شخص واحد شبحا لن يمر وقت طويل قبل أن يراها الآخرين من حولهم أيضا
    Gün yüzüne sadece muazzam bir fırsat, finansal kazanç gördüğünde çıkıyor. Open Subtitles إنه يظهر فقط عندما يرى فرصة مُناسبة لتحقيق مكاسب مالية ضخمة
    Beğendiği bir şey görürse hemen peşine düşer. Open Subtitles عندما يرى شيئاً يعجبه، يقومُ بشرائهِ في الحال
    Eski sevdiğini görüp elektrik şokunu hissetmeyi. Open Subtitles عندما يرى الحبيب القديم لابد انه يشعر بشعور كهربائي؟
    İnsanlar dövmemi gördüklerinde, çoğu zaman nasıl göründüğünü beğinirler. TED عندما يرى الآخرون وشمي، معظمهم يعجبون بما يبدو عليه.
    Teksas'tan korucu arkadaşları bunu görünce, ölmüş olmayı dileyecek. Open Subtitles عندما يرى أصدقاؤه من شرطة تكساس هذه الصورة سيندم لعدم موته
    Bir gergedanın ateş görünce söndürdüğü doğru mu? Open Subtitles هل صحيح أنه عندما يرى وحيد القرن النار، انه الطوابع بها؟
    Bu genç ve güzel kızı ve tekerlekli sandalyesindeki teyzesini görünce... Open Subtitles عندما يرى هذة الشابة الجميلة وعمتها على الكرسي المتحرك..
    İnsan, sonunun geldiğini görünce... yaşamının bir amacı olduğunu bilmek istiyor. Open Subtitles عندما يرى الرجل نهايته، يريد أن يعرف أنه كان هناك هدف من حياته
    Sünepe herif, "rutin"imizi görünce bizden, kendi platformumuzu kurmamızı isteyecek. Open Subtitles عندما يرى الشاب المتكبر الروتين سيبني لنا منصتنا الخاصة
    İnsan sonunun geldiğini görünce... hayatının bir amacı olduğunu bilmek ister. Open Subtitles ..عندما يرى الرجل نهايته يريد أن يرى أن حياته كانت ذات معنى
    Köpek gördüğü zaman çok heyecanlanıyor da, delice. Open Subtitles انه يتحمس كثيراً عندما يرى كلباً ، انه جنون.
    Sonra bunun beni bitiremediğini gördüğü zaman Sheldon'ın suratındaki salak ifadeye bakmak istiyorum. Open Subtitles و أرى النظرة على وجة شيلدون الغبي عندما يرى ذلك لم ادع هذا يصل الي
    İnsanlar bunu gördüğü zaman tıklamamaları oldukça zor çünkü dersiniz ki: "Böyle soru mu olur? TED عندما يرى الناس هذا العنوان من الصعب جداً أن لا يضغطوا عليه ، لأنك تفكر "بحقك ، هل أنت جاد ؟
    Şu anda, bilgisayarın konuşmamızın başında küçük kızın gördüğü resimleri gördüğünde neler söylediğini size göstermeye hazırım. TED الآن، أنا مستعدة لأريك ما يقول الحاسوب عندما يرى الصورة التي رأتها تلك الفتاة الصغيرة في أول هذه المحادثة
    Onun serbest bırakılmasını istiyorum böylece onu hastaneye götürebileceğim, sanırım bebeğin durumunu kendi gözleriyle görürse neden destek ünitesinden çıkartmak istediklerini anlayacaktır. Open Subtitles اسمع, كل ما اريده هو أن آخذه إلى المشفى لأني أعتقد بأنه عندما يرى حالة الطفل، سيتفهم السبب الذي يدفعهم لنزع الأجهزة عنه.
    Bunu görüp de bir duvar olduğunu anlamayacağını sanmıyorum. Open Subtitles لقد ظننت أنك أنت الوحيد من بين كل الناس الذي سوف يتعرف على سور عندما يرى واحداً
    Tanıklar resmi gördüklerinde aradığımız, Oakley mi değil mi bileceğiz. Open Subtitles عندما يرى الشهود هذه الصورة يمكننا التاكد من ان أوكلى هو رجلنا
    Bir örnek şu, Lesbos'taki taş ustalarının çalışırken yuvarlak kolonları ölçmeleri gerektiğini görüyor. TED على سبيل المثال .. عندما يرى الحجار يعمل على جزيرة ليسبوس ويحتاج ان يقوم بعملية قياس أعمدة دائرية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more