| Raymond gölde geçen o yaz, ondan çok etkilenmişti. | Open Subtitles | لقد كان ريموند منجذباً لها فى ذلك الصيف عند البحيرة |
| Ayı. Bugün gölde kimse var mı? | Open Subtitles | ـ الدببة, هل هناك أى شخص عند البحيرة اليوم؟ |
| gölde vurduğum o küçük geyik yüzünden oldu. | Open Subtitles | فقط أصبت تلك الغزالة عند البحيرة الصغيرة |
| Tamam, hadi, kızlar, göl kenarında yazı geçirdiğimiz zamanlardaki gibi. | Open Subtitles | حسناً، هيا يا فتيات، فهذا سيكون كيوم عطلتنا عند البحيرة |
| Fakat gezintisi, 4400'ün gölün kenarında görüldüğü gece sona erdi. | Open Subtitles | لكن انتهى الهدوء ليلة ظهور الـ "4400" شخص عند البحيرة |
| Bu konuda bir şey bilmiyorum. Arabasını gölün orada gördüm. | Open Subtitles | لا أعلم شيء عن هذا الأمر, لكني رأيت سيارته عند البحيرة |
| Geldiğinde göl kıyısında jogging yapabiliriz. | Open Subtitles | أتعلم ما يمكننا فعله وقتها ؟ سنهرول عند البحيرة |
| Ve o da, "Ama ben gölde çıldıracağım" dedi. | Open Subtitles | فتابع قائلا ً : لكنني أكاد أجن هناك بمفردي عند البحيرة |
| gölde Charlie ile girdiği bahisten dolayı kendini çok kötü hissediyordu. | Open Subtitles | شعر بتأنيب ضمير حيال رهانه مع " تشارلي " عند البحيرة |
| Anneleriyle babaları, gölde geçirdikleri haftasonu tatilinden niye erken dönmüşlerdi? | Open Subtitles | ...لماذا عاد والداهما إلى المنزل باكراً من إجازتهما عند البحيرة |
| Evet, bu sene gölde bile yakılmayacak. | Open Subtitles | ــ أجل، لن يستعملوها عند البحيرة حتى هذا العام |
| Kadın gölde kalıyormuş, daha önce de gitmiş. | Open Subtitles | كانت تمكث عند البحيرة. ولم تكن المرة الأولى وما هي احتمالات رؤيتها لشخص آخر برأيك؟ |
| gölde mi, her zamanki yerde? | Open Subtitles | الحادية عشر جيدة المكان المعتاد ، عند البحيرة ؟ |
| Hayır sadece gölde yaşayan bir adam. | Open Subtitles | كلا، إنه شاب يسكن عند البحيرة. و هو مهندس معماري. |
| İşte bu gölde iken gördüğüm korkunç suratı.. | Open Subtitles | هذا هو الوجه المخيف الذي كان يظهر عند البحيرة |
| Hani şu göl kenarında inşa edilen evler var ya, yeni olanlarından. | Open Subtitles | تعرفَ, واحده من تلك الشقق الجديدة التي يتم بناءها عند البحيرة, الجديدة؟ |
| göl kenarında bir mangrov korusu var. Oraya girebiliriz. | Open Subtitles | هنالك بعض القرامات عند البحيرة يمكننا الذهاب إلى هناك |
| Taşı gölün kenarında bulduğumuz zaman o kötü ruh onu ele geçirmiş olmalı. | Open Subtitles | لابدّأنالروحالشريرةاستحوذتعليها .. عندما وجدنا ذلك الحجر عند البحيرة |
| Dün gece, gölün orada birilerini gördüm. | Open Subtitles | في الليلة الماضية رأيت هؤلاء الناس عند البحيرة |
| Polonya'da, göl kıyısında bir yazlık yapıyorum. | Open Subtitles | أنا ابني منزل صيفي عند البحيرة فى بولندا |
| Gölün yanında bir geyik ailesi görmüştüm. | Open Subtitles | كنت أشاهد عائلة من الغزلان عند البحيرة |
| White Bear Gölü mü? | Open Subtitles | و كرر يقول بانه كاد يجن هناك عند البحيرة -بحيرة الدب الأبيض ؟ |
| Evet. göldeki parktan sorumlu polis memuru. Kendisiyle biraz konuştum. | Open Subtitles | نعم, الشرطى المتواجد عند البحيرة, تحدثنا معا لفترة |
| Gidip helikoptere binecek ve göldeyken atlayacak... | Open Subtitles | ثم ذهبت على متن مروحية والتي اقلعت عند البحيرة |
| Yaoguai'ı göl yakınlarında bulabileceğimiz yazıyor. | Open Subtitles | ''مذكورٌ أنّنا سنجد ''اليوغواي عند البحيرة |