| Özele girmek istemeyip bana çıkıştıktan Sonra bu kadar aileden bahsetmek ilginç. | Open Subtitles | كل هذا الحديث عن عائلتي عند ذلك مؤخرا وبخ لي عن الحدود. |
| Sonra tüy ticaretini yasakladık ve sayıları tekrar artmaya başladı. | TED | عند ذلك تم حضر تجارة الريش، وبدأت أعدادهم بالتصاعد. |
| 15 dakika Sonra şuradaki girişte olmanı istiyorum, tam 15 dakika Sonra. | Open Subtitles | أريد أن تكون عند ذلك المدخل بعد 15 دقيقة وأعني 15 دقيقة هل أنت مجنون؟ |
| Ve yaptıkların işe yaramıyorsa, Gord beynini o zaman patlat gitsin. | Open Subtitles | و عند ذلك ان لم تنفع, جورد, أطلق الرصاص على رأسك. |
| Çünkü o zaman gerçek ilişkilerdeki gibi duygular ve diğer saçmalıklar olurdu. | Open Subtitles | لأننا عند ذلك سنبدو وكأننا في علاقة جدية مليئة بالمشاعِر والتفاهات الأُخرى |
| Sağı des- teklemek için merkezi zayıflatırsa o zaman bu İngiliz soylusunun çapını öğrenmiş olurum. | Open Subtitles | عند ذلك سنعرف مقدرة هذا الأرستوقراطى الإنجليزى |
| Ondan Sonra ara sokağa döndüm, dördüncü cadde'ye kestirmeden çıkabilirim diye düşündüm, ama sokak kapalıydı. | Open Subtitles | ثم لفيت عند ذلك الزقاق معتقدةً أني قادرة على قطع الطريق عبر الشارع الرابع، ولكنه كان مغلق |
| Ve daha Sonra göğe yükselen bir ateş topu gördüğünü söyledi. | Open Subtitles | و عند ذلك شاهد كرة نارية تصعد إلى السماء |
| Metroda geçirdiğimiz o günden Sonra böyle olacağı kimin aklına gelirdi? | Open Subtitles | من كان يصدق أننا سنصل إلى هذا عند ذلك اليوم في النفق؟ |
| Hazırlıkların tümü bittikten Sonra eğer kendisi izin verirse ayaklarının yanında dururum. | Open Subtitles | بعدما ينتهي كل شيء وتتم كل التحضيرات عند ذلك أسير وأقف بجانبه هذا إذا سمح لي بذلك |
| Ve Sonra geri çekiliyoruz, bilirsiniz, bu noktadan Sonra. | TED | و نتوقف عند ذلك الحد من الاختبارات. |
| İş, sizin yaptığınız araştırmalardan Sonra bitmiyor. | Open Subtitles | لا نقوم بأبحاث وتنتهي عند ذلك سام |
| Sekiz saat Sonra inecekler. | Open Subtitles | وإن لم يكن لدينا إجابة محددة عند ذلك |
| Ancak o zaman modern bilimin köklerindeki en temel soruyu cevaplayabiliriz: | Open Subtitles | عند ذلك هل بإمكانك الإجابة على السؤال الجوهري والأساسى فى العلم الحديث |
| Eğer bana biriyle, kırıştırdığını söylersen o zaman kızgın olurum. | Open Subtitles | لو اخبرتني بانك تضاجعين شخص ما عند ذلك ساكون غاضبا 982 01: 03: 01,532 |
| Peki, 6 no'lu trenle, 77'ci Cadde'ye kadar gidebilirim veya ekspres trenle 88'ci Cadde'ye kadar gidebilirim ama o zaman yürümem gerekir. | Open Subtitles | حسناً, سآخذ القطار 6 حتى الشارع 77. أو سآخذ القطار السريع حتى القطار 86 لكن عند ذلك سيكون عليَّ أن أمشي. |
| Finalde iyi not al, hocan resmen teklif etsin o zaman karar veririz. | Open Subtitles | احصلٍ على درجة جيدة في الأختبار النهائي, دعيها تجعل الطلب رسمي, و سنتعامل معه عند ذلك. |
| o zaman beni sevdiğini, "o adam" olmadığını anladım. | Open Subtitles | عند ذلك علمتُ أنّكَ تحبّني وأنّك لستَ ذلك الرجل |
| Eğere bana yaptığınızı bütün insan ırkına yaparsanız o zaman 6 milyarımız tek bir elma büyüklüğüne sığarız. | Open Subtitles | و إذا فعلت الشيء نفسه مع كل الجنس البشري عند ذلك سنصبح نحن الستة بلايين نسمة كلنا بحجم تفاحة واحدة |
| - o zaman konuşamayacaksın. - Nasılsın, Frank? | Open Subtitles | عند ذلك لن يكون هناك حديث بيننا كيف حالك يا فرانك ؟ |