| Burada Florida kıyılarında Günbatımında kafasını sudan çıkarmış balinayı görüyorsunuz. | TED | وتظهر هذه الصورة حيوان اظهر رأسه خارجا عند غروب الشمس قبالة ساحل ولاية فلوريدا. |
| Günbatımında Shembrun'daki Palmenhaus'da yalnız ve yirmi bin şilinle birlikte. | Open Subtitles | عند غروب الشمس في بالماهس بمفردي وبعشرين ألف شلن |
| Uçak gün batımında 4.rota üzerinde | Open Subtitles | الطائرة سوف تتوقف عند علامة السبعة ميل الطريق 4 عند غروب الشمس |
| güneş batarken çıplak olarak birlikte denize gireceksin bir kez sevişeceksin ardından ölüp gideceksin. | Open Subtitles | المشي عاريا على البحر معا عند غروب الشمس وممارسة الحب مرة واحدة ثم الموت بعدها. |
| Güneş battığında oluşan foto sentetik tepki açılmasını sağlıyor. | Open Subtitles | تفاعل التوليف البصري يجعلها تتفتح عند غروب الشمس |
| Fakat eğer şimdi durursak, gün batımına asla oraya varamayız. | Open Subtitles | لكن إن توقفنا الآن، فلن نستطيع أبداً الوصول لهناك عند غروب الشمس.. |
| Ama Güneş batınca hepinizin evinde olmasını tekrar şiddetle tavsiye ediyorum. | Open Subtitles | لكن مجدداً، أنصحكم وبشدة أن تعودوا جميعاً لمنازلكم عند غروب الشمس. |
| - Güneş batmadan dönecekler! | Open Subtitles | مهلًا، سيعودون عند غروب الشمس. |
| Sonrasında Günbatımında seninle bayrağı indirmeye gelirim. | Open Subtitles | ثمّ عند غروب الشمس سأذهب معك لإنزال العلم |
| Günbatımında Long Stone'de buluşalım. | Open Subtitles | . نجتمع عند غروب الشمس عند الصخرة الطويلة |
| Harika bir düğündü... Kayıkhane, büyük orkestra, Günbatımında seremoni. | Open Subtitles | في منزل بقرب البحر, فرقة موسيقية كبيرة المراسم عند غروب الشمس |
| Karanlık çöktüğünde her şehrin en kapsamlı sokaklarında güneş doğana kadar şiddetli ve mükemmel olacağımız, Günbatımında buluşacağımız gündür. | Open Subtitles | سنخرج ونلتقي عند غروب الشمس لنغطي جميع الشوارع في كل مدينة |
| O zaman bana geri gelip evi gün batımında göreceğinize söz verin. | Open Subtitles | اذا عدني أنك ستعود لرؤية المنزل عند غروب الشمس |
| Kocam gün batımında mutlaka akşam yemeğini yemek ister. | Open Subtitles | لكن زوجي يحبّ تناول عشاءه عند غروب الشمس |
| Bugün güneş batarken, volkanın tepesinde, bir toplantı olacak. | Open Subtitles | سيُعـقد أجتماع اليوم عند غروب الشمس على قمة البركان. |
| Okyanusa bakan aynı masayı ayırdım ve tam güneş batarken teklif edeceğim çünkü o saatte yüzüme vuran ışık çok yakışıyor. | Open Subtitles | نفس الطاولة , المطلة على المحيط وسأفعلها عند غروب الشمس والتي اكتشفت مؤخراً انها الإضاءة المثالية لي |
| Yanına biraz su al. Güneş battığında burada ol. | Open Subtitles | خذ الكثير من المياه وارجع عند غروب الشمس |
| Güneş battığında, adada yapayalnız ümitsiz, çaresiz en çok korktuğun şeyin ne olduğunu bile bilmiyordun. | Open Subtitles | وحيداً على الجزيرة، عند غروب الشمس بدون أمل.. بدون أيّ مساعدة |
| Şimdi ayrılırsak, gün batımına kadar Delphi'ye varırız. | Open Subtitles | اذا غادرنا الأن يمكننا وصول ديلفي عند غروب الشمس |
| Güneş batınca koku daha da belirginleşiyor. | Open Subtitles | رائحة تصبح أقوى عند غروب الشمس. |
| Güneş batmadan gitmek istiyorum. | Open Subtitles | سوف أصل إلى هناك عند غروب الشمس |
| Gün batımını buradan yüz kere izlemişimdir. | Open Subtitles | جئت هنا عند غروب الشمس 100 مرة |
| Nicole'e Santorini'da güneş batımında evlenme teklif ettim. | Open Subtitles | إقترحت على (نيكول) الزواج عند غروب الشمس على "سانتوريني". |