| Doktorlarının dediğine göre Başkan Yardımcısı uyanmış ve kendindeymiş. Sorulara cevap verebilecek haldedir. | Open Subtitles | وفقاً لأطبّائه، فإنّ نائبَ الرئيس يقظٌ و واعٍ، و بإمكانه الإجابة عن الأسئلة |
| Bence kitap, insanların her zaman sormak istediği Sorulara cevap olabilmeli. | Open Subtitles | أظن أن الكتاب يجب أن يجيب عن الأسئلة التى أراد الناس أن يسألوها دائماً |
| Kefalet ödenince, Soru sormayı bıraktılar. | Open Subtitles | عندما دفعت التأمين توقفوا عن الأسئلة |
| Bırak Soru sormayı. Hadi eğlenelim. | Open Subtitles | إذا توقّف عن الأسئلة و لنواصل تمتّعنا |
| Çünkü, er ya da geç, Lana yanlış insanlara doğru soruları sormaya başlayacak. | Open Subtitles | لأنه، عاجلا أم آجلا، فإن لانا سوف تسأل الناس الخطأ عن الأسئلة الصحيحة |
| 12. Bölüm, tek sayılı soruları cevapla, bir de deneme yaz. | Open Subtitles | الفصل 12، أجيبي عن الأسئلة ذات الأرقام الفردية والسؤال الإنشائي الاول |
| Bir arkadaşımla sinemaya gitmem lazım ve filmden önce sordukları bilgi yarışması sorularını cevaplamayı seviyorum, o yüzden şimdi çıkacağım sanırım. | Open Subtitles | من المفترض أن أقابل صديقاً لمشاهدة فلم، وأحب الاجابة عن الأسئلة التي يضعونها حول الأفلام قبل العرض لذا أعتقد أني سأخرج |
| Burada olmanın en ama en muhteşem yanı sizlerin soracağı soruların benim kendi kendime soracaklarımdan çok daha farklı olacaklarını bilmem. | TED | و الأمر الرائع في وجودي هنا هو انني أكيدة أن التساؤلات التي لديكم مختلفة تماماً عن الأسئلة التي استنبطتها بنفسي |
| Sessiz kalma ve Sorulara cevap vermeme hakkına sahipsin. | Open Subtitles | لديك الحق بإلتزام الصمت ورفض الإجابة عن الأسئلة |
| Sorulara cevap vermek için daha sonra zamanımız olacak. | Open Subtitles | سيكون هناك وقت للإجابة عن الأسئلة لاحقًا |
| Sessiz kalma hakkına ve Sorulara cevap vermeme hakkına sahipsiniz. | Open Subtitles | لك الحق بالتزام الصمت ورفض الإجابة عن الأسئلة |
| O gidene kadar Sorulara cevap vermiyorum. | Open Subtitles | لن أجيب عن الأسئلة إذا لم يرحل من هنا |
| Sadece Sorulara cevap ver! Harry Constance kimdir? | Open Subtitles | فقط أجب عن الأسئلة من هو " هاري كونستنس " ؟ |
| Sorulara doğru yanıt ver. | Open Subtitles | و تبقى يقظا و تجيب عن الأسئلة بشكل صحيح |
| - Hiç Soru sormayı kesmez misiniz? - Tamam. | Open Subtitles | ألا تتوقف عن الأسئلة أبداً ؟ |
| Soru sormayı bırak. | Open Subtitles | توقّف عن الأسئلة |
| Soru sormayı bırak. | Open Subtitles | توقّف عن الأسئلة |
| Soru sormayı kes. | Open Subtitles | توقف عن الأسئلة. |
| Sadece bazı soruları cevaplamak ve şüpheleri gidermek için orada olacağız. | Open Subtitles | سنكون متواجدين للإجابة عن الأسئلة فحسب و نأمل بمنحهم بعض الإطمئنان |
| Fakat duygularımı kontrol etmeyi başardım ve tüm soruları yanıtladım. | TED | لكنني تمكنت من السيطرة على كل مشاعري وكبتها والإجابة عن الأسئلة |
| Ertesi gün, soruları küfürle cevaplamaya başladı. | TED | في اليوم التالي، بدأ يجيب عن الأسئلة مع شتائم. |
| Gidip diğer elemanlara sınav sorularını söyleyeyim. | Open Subtitles | يَجِبُ أَنْ أَذْهبَ لأُخبرُ الآخرين عن الأسئلة التي سيَسْألونَ فيها |
| Dolayısıyla amaç, sadece iki olasılığa götüren önceki soruların cevaplarını bulmak. | TED | هدفنا، الأن هو إيجاد الإجابة عن الأسئلة السابقة. التي تؤدي لاحتمالين فقط. |