| Yeniden merhaba. Gecikme için özür dilerim, ancak şu anda bizim için zor zamanlar. | Open Subtitles | مرحباً مرة أخرى، أعتذر عن التأخير و لكن هذه أوقات صعبة بالنسبة لنا |
| Baylar ve Bayanlar, Gecikme için bir kez daha özür dileriz. | Open Subtitles | سيداتي سادتي نعتذر عن التأخير هذا المساء |
| Sevgili müzikseverler teknik aksaklıklar sebebiyle bu geceki ana programımızda yaşanan Gecikme için özür diliyoruz. | Open Subtitles | أحبائي عشاق الموسيقى نعتذر عن التأخير في افتتاح الليلة الجذابة . بسبب صعوبات تقنية . نأمل أن نكون معكم بعد قليل |
| Geç kaldığım için özür dilerim efendim. Angela'yı arıyordum da. | Open Subtitles | أنا آسف عن التأخير ، سيدى كُنت أبحث عن أنجيلا |
| Özür dilerim, geciktim, bu sabah kişisel bir sorunum çıktı. | Open Subtitles | جيرى ... أعتذر عن التأخير لقد صادفتنى أزمة كبيرة هذا الصباح |
| - Girebilir. - Geciktiğim için özür dilerim. Araba arızalandı. | Open Subtitles | . لا بأس - . أعتذر عن التأخير ، عطل بالسيارة - |
| Beklettiğim için kusuruma bakma. | Open Subtitles | أعتذر عن التأخير |
| Gecikme için özür dilemekle birlikte, bazılarınızın fark etmiş olacağı gibi bize sunulmuş olan iki şişenin gerçekliğini doğrulamak için sezyum testi yapmamız gerekti. | Open Subtitles | نعتذر عن التأخير ولكن كما تعلمون كان علينا إجراء اختبار السيزيوم للتحقق من صحة |
| Evet, tamamen anlıyorum ve Gecikme için gerçekten üzgünüm. | Open Subtitles | نعم, أنا أتفهم ذلك جيداُ وأعتذر جداُ عن التأخير |
| Tekrar, Gecikme için özür dileyip, gösterdiğiniz sabır için teşekkür ederiz. | Open Subtitles | مجدداً, نحن نَعتذر عن التأخير وشكرا على صبركم ولا زومبي لعين في المكان |
| Tenat, eğer beni duyabiliyorsan, Gecikme için özür dilerim, ve kararlaştırılan koordinatlarda bir gün içerisinde buluşmak üzere. | Open Subtitles | "تينات"، إن كنت تتلقى هذا أنا أعتذر عن التأخير وسنتقابل في الإحداثيات المحددة خلال يوم |
| Gecikme için özür dilerim. Meşguldüm. | Open Subtitles | أعتذر عن التأخير لقد كنت في عزل مؤقت |
| Bir iki dakikaya hazır olur. Gecikme için üzgünüm. Biz de bekliyorduk. | Open Subtitles | ستكون مجرد دقائق وعذراً عن التأخير |
| Gecikme için üzgünüz. Kısa bir süre sonra bilgi alabileceğiz. | Open Subtitles | "أعتذر عن التأخير يا قوم، لكن يجب أن نحصل على بعض المعلومات قريباً." |
| Büyükelçi Morgenthau, Gecikme için özür dilerim. | Open Subtitles | السفير مورغنثاو، اعتذاري عن التأخير. |
| Geç kaldığım için üzgünüm. | Open Subtitles | أعتذر عن التأخير |
| Geç kaldığım için üzgünüm. | Open Subtitles | مرحبا آعتذر عن التأخير |
| Nasılsın? Üzgünüm geciktim. | Open Subtitles | أنا أعتذر عن التأخير |
| Geciktiğim için özür dilerim. | Open Subtitles | أعتذر عن التأخير |
| Beklettiğim için kusura bakmayın. | Open Subtitles | أعتذر عن التأخير |
| Sevgili arkadaşlarım bazı teknik nedenlerle yaşanan gecikmeden ötürü özür dilerim. | Open Subtitles | نعتذر عن التأخير والتي كان من المفترض ان تكون خلل فنيّ |
| Kalkıştaki gecikmeden dolayı özür dileriz. | Open Subtitles | أريد ان اعتذر عن التأخير على الأرض |
| Senatör Hallowes zeka geriliği işinin de sorumlusu oldu. | Open Subtitles | السّيناتور هالويس هي المسؤولة عن التأخير |