| Yere öyle sert çarparsın ki içinin dışına çıktığını sanırsın ama, kırık olanın yerine koyacak bir şey ararsın, şansın varsa, bulabilirsin. | Open Subtitles | تَنتقدُك صعب جداً ضدّ الأرضِ، تَعتقدُ بأنّ كُلّ دواخلكَ تَكْسرُ. لكن إذا تَبْحثُ عن الشيءِ للإسْتِبْدال الذي مَكْسُورُ، |
| Kızım için bir şey arıyorum. | Open Subtitles | أَبْحثُ عن الشيءِ لبنتِي. أوه، ما هو؟ |
| Evet, ben de yatak odam için böyle bir şey arıyordum ama bu biraz büyük. | Open Subtitles | نعم، أَبْحثُ عن الشيءِ مثل هذا لغرفةِ نومي لَكنَّها تُشاهدُ kinda كبير. |
| Kanepenin arkasında bir şey unutmuşsun. | Open Subtitles | تَغيّبتَ عن الشيءِ وراء الأريكةَ. |
| Bir.. bir şey arıyordu. | Open Subtitles | هو كَانَ , uh, بَحْث عن الشيءِ. |
| Ölümcül bir şey. | Open Subtitles | بَحْث عن الشيءِ قاتلِ. |
| bir şey arıyordu. | Open Subtitles | لقد كَانتْ تَبْحثُ عن الشيءِ |
| - Bak bakalım bir şey kaçırmışmıyız. | Open Subtitles | - يَرى إذا تَغيّبنَا عن الشيءِ. |
| Seninle bir şey konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | أُريدُ للتَحَدُّث عن الشيءِ. |
| bir şey arıyor olmalı. | Open Subtitles | يجب أنْ تبْحَثَ عن الشيءِ |
| - Galiba bir şey kaçırdım. | Open Subtitles | - أعتقد تَغيّبتُ عن الشيءِ. |
| - Ama sanırım bir şey kaçırdım. | Open Subtitles | - أعتقد تَغيّبتُ عن الشيءِ. |
| - bir şey arıyor. | Open Subtitles | - هو يَبْحثُ عن الشيءِ. |