| Başbakanım, geç saatte ardığım için üzgünüm, ama korkarım ki Kraliçe tahttan feragat ediyor. Ne? | Open Subtitles | رئيس الوزراء,آسف لاتصالي في هذه الساعة المتأخرة ولكنني أخشى أن الملكة قد تنازلت عن العرش |
| Hepiniz tahttan feragat etme sebebimi biliyorsunuz. | Open Subtitles | كلكم تعرفون الاسباب التي دفعتني للتخلي عن العرش |
| Moğol halkına tahttan feragat ettiğini söylemezsen içeri girip herkesin duyacağı şekilde fısıldayacağım. | Open Subtitles | إن لم يتم إبلاغ الناس بتنازلك عن العرش, سأدخل جناح المجلس وأقول ذلك لكي يسمعه الجميع. |
| O zaman taht üzerindeki hakkından feragat ettiğini varsayabilirim. - Mücadele etmeden, olmaz. | Open Subtitles | -اذاً اعتقد انكِ تنوين التنازل عن العرش ليس من دون قتال, لن افعل |
| Onu tahttan gönderen birini azledecek kudreti bile yok. | Open Subtitles | إنه حتى لا يستطيع أن يقضى على الشخص الذى أبعده عن العرش. |
| İmparator II. Nicholas 2 Mart'ta tahttan çekildi. | Open Subtitles | في الثاني من مارس، سيتنازل الإمبراطور (نيقولاس) الثاني عن العرش |
| Senin için tahttan feragat ettim ben. | Open Subtitles | من أجلك فقط بإمكاني التخلي عن العرش |
| tahttan feragat belgesi çoktan hazırlandı. | Open Subtitles | وثيقة التنازل عن العرش قد أُعدت سلفاً |
| Bu arada majestelerinin ayin bittiğinde tahttan feragat edip tahtı Veliaht Prens'e devredeceği söylentisi doğru mu? | Open Subtitles | ...سمعتُ أنه عند نهاية الطقوس هناك إشاعة أن الملك سوف يتنازل عن العرش من أجل وليّ العهد |
| Edward iki kez boşanmış bu Amerikalı kadınla evlenmek için tahttan feragat edince, Wallis meşruti bir krizi ateşlemiş oldu. | Open Subtitles | ستشعل أزمةً دستورية عندما قرر ملك انجلترا إدوارد الثامن"، بأن يتنازل عن العرش" من أجل الزواج من أمراة أمريكية مطلقة مرتان |
| Kararlı kralın arası, evliliğine karşı çıkan başbakan Stanley Baldwin'le tahttan feragat tehtidi nedeniyle açık. | Open Subtitles | الملك ذو البصيرة القوية هو على خلافٍ مع "رئيس مجلس الوزراء "ستانلي بالدوين الذي يطالب بأن الزواج يجب أن لا يتم ألا على ألم التنازل عن العرش |
| Murat çok sevdiği oğlu Alaaddin'in ölmesinin kendisinde yarattığı derin üzüntü sebebiyle tahttan feragat ederek Mehmet'i devletin başına geçirdi. | Open Subtitles | قد قرر أن يتنازل عن العرش لأبنه(محمد) بعد الوفاة غير المتوقعة لأبنه المفضل (علاء الدين) |
| Murat çok sevdiği oğlu Alaaddin'in ölmesinin kendisinde yarattığı derin üzüntü sebebiyle tahttan feragat ederek Mehmet'i devletin başına geçirdi. | Open Subtitles | قد قرر أن يتنازل عن العرش لأبنه(محمد) بعد الوفاة غير المتوقعة لأبنه المفضل (علاء الدين) |
| Bu güçsüz durumuzda tahtı boş bırakırsanız... oğullarınızdan biri taht üzerinde hak iddia edebilir. | Open Subtitles | فى ظروف ضعفك هذة إذا تخليت عن العرش ....... أى واحد من أبنائك يمكنة ان يدعى أن مقعد القوة ملكة |
| Hiç bir şey Bertie, Lilibeth ve taht arasına giremez. | Open Subtitles | "لن يحول شيء بين "بيرتي و "اليزبيث" عن العرش |
| Düsmanlarimiz taht üzerinde iddia ettigin hakki kötülemek için her seyi söylerler. | Open Subtitles | -أعدائنا سيدعون بأي شيء لإزاحتك عن العرش |
| Onu tahttan gönderen birini azledecek kudreti bile yok. | Open Subtitles | إنه حتى لا يستطيع أن يقضى على الشخص الذى أبعده عن العرش. |
| Eğer Onu tahttan indirmezsem. | Open Subtitles | ما لم يكن علي أن أخلعه عن العرش. |
| Onu tahttan nasıl uzak tutabilirdim ki? | Open Subtitles | كيف أمنعه عن العرش ؟ |
| İmparator II. Nicholas 2 Marta tahttan çekildi. | Open Subtitles | في الثاني من مارس، سيتنازل الإمبراطور (نيقولاس) الثاني عن العرش |