| durumu hakkında yeni haberler alır almaz size bildiririm. | Open Subtitles | سأخبركم بمجرد أن تكون لدي أنباء عن حالته |
| Akıl durumu hakkında herhangi bir açıklama yapmadın. | Open Subtitles | لم تذكر شيء عن حالته العقلية |
| Üçüncüsü, mahkum polis gözetiminde vuruldu ve sonra son durumuyla ilgili bir şeyler. | Open Subtitles | الثالثة، أن السجين أُصيب بطلق ناري وهو تحت حراسة الشرطة ونذكر شيئًا عن حالته. |
| Rehine güvendeydi ve ben de taktisel bir karar aldım zanlıya durumuyla ilgili gerçekleri söyledim. | Open Subtitles | الرهينة كانت بأمان و إتخذت قرارا تكتيكيا بإخبار الجاني الحقيقة عن حالته |
| - Kurulunun son durumu öğrenmesi lazımdı. | Open Subtitles | المجلس يريد أخباراً عن حالته |
| - Kurulunun son durumu öğrenmesi lazımdı. | Open Subtitles | المجلس يريد أخباراً عن حالته |
| Diğer nokta da, karşımızdaki bize kendi içsel durumunu, bizi anlayıp anlamadığını belirterek, sosyal etkileşimi yönlendirdi. | TED | الطرف الآخر يعبر عن حالته الداخلية سواء كان يستوعب مايجري أم لا, الذي بالتالي يؤدي إلى نوع من التواصل الاجتماعي. |
| Ama durumu hakkında şu ana kadar hiçbir bilgi yok. | Open Subtitles | لكن لا توجد معلومات حتي الآن * عن حالته |
| Artık Jordi'nin kanserini Ewing sarkomu olarak tanımlıyoruz belki onun durumu hakkında kendini eğitmek istersin. | Open Subtitles | والآن، بعدما تعرّفنا عن سرطان (جوردي) على أنّه سرطان عضمي فقد ترغبين في تثقيف نفسك عن حالته |
| Bayan Hargrave hastanın her 15 dakikada bir yatakta kontrol edilmesini ve durumu hakkında saatlik güncellemeler yapılmasını istiyor. | Open Subtitles | السيدة (هارغريف) تريد فحص سريري للمريض كل 15 دقيقة بالإضافة إلي تحديث كل ساعة عن حالته |
| Shahir, onunla durumu hakkında konuşmayı dene. | Open Subtitles | شهير) حاول أن تخبره عن حالته) |
| Üçüncüsü, mahkum polis gözetiminde vuruldu ve sonra son durumuyla ilgili bir şeyler. | Open Subtitles | الثالثة، أن السجين أُصيب بطلق ناري وهو تحت حراسة الشرطة ونذكر شيئًا عن حالته. |
| durumuyla ilgili daha fazla bilgiye ihtiyacım var. | Open Subtitles | يجب أن أعرف أمثر عن حالته |
| Daha önceden var olan sağlık durumunu bilmiyorduk. Hazin bir hata. | Open Subtitles | لم تكن لدينا فكرة عن حالته الطبية السابقة، ولقد كان خطأ مؤسف |
| İlk kurbandaki, bu iskelet üzerinde daha çok çalışıp, durumunu inceledim. | Open Subtitles | تعرف, فى الضحية الاولى كلما عملت على الهيكل كلما تساءلت عن حالته |