"عن كونه" - Translation from Arabic to Turkish

• olmakla ilgili
• olmaktan çıktı

Kiralık katil olmakla ilgili bir kitap yazdığını söylemişti.
يقول أنه كان ينوي كتاباَ عن كونه قاتلاَ مستأجراَ

Sizi bir kere esir aldıklarında sizi samimi bir işyeri olmakla ilgili saçma sapan şeylerle besleyecekler.
وعندما يأسروكم سيطعمونكم مجموعه من التراهات عن كونه مكان عمل مسالم

Hepsinin üzerinde yeni dünyadaki ilk çocuk olmakla ilgili şeyler yazıyor yani teknik açıdan bunlar sana ait.
كلها تقول أشياءً عن كونه أول مولود في هذا العالم الجديد، لذا، تقنيًا، فهي أملاكك الآن.

Ve beni büyük tuvalete alıştırmalarından sonra garip olmaktan çıktı.
وذلك توقف عن كونه محرجاً، عندما نقلوني إلى قعادة الأطفال.

Hayır, o kızlarımızı aldığı zaman insan olmaktan çıktı.
لا، لقد توقف عن كونه إنسانًا حينما أخذ ابنتينا

Bu iş ne zaman sadece bir "iş" olmaktan çıktı?
متى سيتوقف هذا عن كونه عملاً ؟

Konu takip edilmesi zor olmakla ilgili değil takip edilmesi tehlikeli olmakla ilgili.
ليَس مُجرد كونه صعب المُتابعَة، بل عن كونه من الخَطر مُتابعتُه.

Ayrıca 20 yıl önce kel bir adamın topallayarak kampınıza gelip sana lideriniz olmakla ilgili bir şeyler zırvaladığını da biliyorum.
كما أعلم أنّه قبل 20 عاماً، عرج رجل أصلع إلى مخيّمك وأسمعك كلاماً غريباً عن كونه قائدكم، وبعدها...

Baba olmakla ilgili bir ders vereceğim ona.
سأعطيه محاضرة عن كونه الأبّ.

Havalı olmakla ilgili bir şeyler söylüyordu.
كان يقول شيئاً عن كونه مثير

Belki, Yahudi olmakla ilgili sorular soruyorlardır.
ربما... عن كونه يهودياً

Zavier kendi başının derdine düştüğü gün benim kardeşim olmaktan çıktı.
" زافير " توقف عن كونه أخي في اليوم الذي تخلى وأنقذ رقبته

Bu konuşma az önce seksi olmaktan çıktı mı?
هل توقف هذا الحديث عن كونه جنسياً؟

Kalbi durduğu an, Denny olmaktan çıktı.
منذاللحظةالتيتوقفقلبه عنالنبض فيها, توقف عن كونه (ديني)