| geçmişi hakkında bir şeyler öğrenmek için, pedere gitti. Ama geç kalmıştı. | Open Subtitles | يذهب إلى رؤية الكاهن لسؤاله عن ماضيه لكنه يصل متأخراً بلحظات قصيرة |
| Lütfen, baş rahiple onun geçmişi hakkında konuşmayın. | Open Subtitles | أرجوك سيدي ، لا تحدث رئيس الدير عن ماضيه |
| Neden hiç geçmişi hakkında konuşmadığını hep merak ettim. | Open Subtitles | كنت أتسآءل, لما لم يتحدث مطلقاً عن ماضيه, و الآن عرفت |
| Onu daha iyi tanıyıp Geçmişiyle ilgili bir şey olup olmadığını öğreneceksin. | Open Subtitles | حاول أن تتعرف عليه عن قرب وسنرى اذا كنت سندفعه للحديث عن ماضيه |
| Komik birşey söyleyeyim mi, kanser olduğumu öğrenmeden önce, bu kitabın onun Geçmişiyle ilgili olduğunu düşünüyordum, ama...şimdi | Open Subtitles | أتعرف . لقد كان غريباً قبل أن أعرف يإصابتي بالسرطان فهذا الكتاب كان عن ماضيه .. |
| Geçmişini hiç bilmiyordum ama aldırmıyordum da. | Open Subtitles | كنت لا أعرف شيئا عن ماضيه غير أن ذلك لم يضايقني البتة |
| Gizli operasyondaysa, neden Geçmişine dair iz bulamadığımızı açıklar. | Open Subtitles | إذا كان أحد العملاء السريين، فهذا يفسّر لما لم يكن هناك أي آثار ورقية عن ماضيه. |
| Son 20 yıldır kendisi sessizliğini bozmamıştı fakat... bugün onunla bir sohbet gerçekleştirip bunun nedenini soracağız. | Open Subtitles | و رغم ذلك للعقدين الماضيين بقي والده ساكتاً عن ماضيه سألته لماذا؟ |
| geçmişi hakkında hiçbirşey bilmeden... | Open Subtitles | دون أن يعلم أي شيء عن ماضيه الغريب |
| O da bir mesele. geçmişi hakkında daha çok şey öğrenmeliyiz. | Open Subtitles | هذا شيء اخر نريد ان نعرف اكثر عن ماضيه |
| geçmişi hakkında bilgi toplaması ve soruşturmada FBI'a yardım etmesi için avukatı dünyanın en iyi bellek dedektifi kurumu Mindscape'in hizmetini sağladı. | Open Subtitles | وكل محاميه الخاص وكالة "مايند سكيب"، أكبر وكالة تحقيق ذّاكرة في العالم، لجمع معلومات عن ماضيه ومُساعدة مكتب التحقيقات الفيدرالية في التحقيق. |
| geçmişi hakkında bir şey bilmiyoruz. | Open Subtitles | لا نعرف شيئاً عن ماضيه |
| Onun geçmişi hakkında daha fazla şey öğrenmek isterdim. | Open Subtitles | أود أن أعرف عن ماضيه اكثر |
| Yok ayol, Eduardo geçmişi hakkında konuşmayı pek sevmiyor. Belli oluyor. | Open Subtitles | إدواردو) لا يحب التكلم عن ماضيه) |
| Geçmişiyle ilgili neden konuşmadığını hep merak etmiştim. Artık biliyorum. | Open Subtitles | لطالما كنت أتسآءل لما لم يتحدث مطلقاً عن ماضيه, و الآن عرفت |
| Geçmişiyle ilgili hiçbir şey bilmiyorum çünkü hiç anlatmıyorsun. | Open Subtitles | أنا لا أعرف أي شيء عن ماضيه 'تسبب لك أبدا الحديث عن ذلك. |
| Senin gibi önemli, mevki sahibi biri, eğer Geçmişiyle ilgili bazı sırlar açığa çıkarsa, bunu utanç verici bulabilir. | Open Subtitles | رجل مهم وفي منصب جيد, ...تجده غريبا ... إذ كانت بعض الأسرار تكشف عن ماضيه ...لحظة. |
| Bu yüzden Geçmişiyle ilgili bilgileri istedim, büyüdüğü yer gençliğinde yaşadığı sakatlıklar, tıbbi kayıtlar... | Open Subtitles | لهذا السبب سألت عن ماضيه. و أين نشأ. هل هناك أي اصابات من طفولته شهادات طبية... |
| Anakin Geçmişiyle ilgili hiçbir şey anlatmadı, değil mi? | Open Subtitles | اناكين لم يتكلم عن ماضيه , اليس كذلك؟ |
| Geçmişini araştırırken, garip bir şey bulmadın mı hiç? | Open Subtitles | ،عندما تحريت عن ماضيه ألم تجدي شيئاً غريباً ؟ |
| Geçmişine dair hiçbir şey öğrenmeyi başaramadım. | Open Subtitles | ولم أتمكن من معرفة أي شيء عن ماضيه |
| Son 20 yıldır kendisi sessizliğini bozmamıştı fakat... bugün onunla bir sohbet gerçekleştirip bunun nedenini soracağız. | Open Subtitles | و رغم ذلك للعقدين الماضيين بقي والده ساكتاً عن ماضيه |