| Lorelai babası hakkında sana ne anlattı bilmem. | Open Subtitles | لا أعرف مالذي أخبرتك به لوريلاي عن والدها |
| Az önce Linda ile babası hakkında konuştuk. Bir daha asla yapmayacağım bunu! | Open Subtitles | لقد تحدثت للتو مع ليندا عن والدها يا رجل ، لن أفعل ذلك مجدداً |
| ya babası? | Open Subtitles | ماذا عن والدها ؟ |
| Peki ya babası? | Open Subtitles | ماذا عن والدها هل... |
| Kız kardeşine babasıyla ilgili bir peri masalı anlattın. | Open Subtitles | تخبري أختك بقصة خرافية عن والدها الحقيقي |
| Jenna gizemli babasının izini sürüyorsa, buradan başlamalı, değil mi? | Open Subtitles | اسمع، إن كانت (جينا) تبحث عن والدها الغامض فكانت ستبدأ من هنا، صحيح؟ |
| Alina'ya babasını anlatmaya gideceğim. En azından iyi şeyler duymasını sağlarım. | Open Subtitles | سأذهب لأخبر ألينا عن والدها سأفعل ذلك بأفضل طريقة لأجعله يبدوا شيئاً جيداً بدلاً من أن يكون خبراً حزيناً |
| Annem nasıl üstün tuttuysa sizi babasına ben de efendim Mağripliyi üstün tutuyorum sizden. | Open Subtitles | .. و كما ابدت امي الطاعة لك .. و فضلتك عن والدها .. فانا مدينة بمثل هذه الطافعة للمغربي |
| babasından ayrıldıktan sonra, her şeyi birlikte yaptık. | Open Subtitles | بعد انفصالي عن والدها قمنا بعمل كل شيء سوياً |
| Ellerinde onun babasının dosyası var. | Open Subtitles | لديهم ملف عن والدها |
| Bir kız, babası hakkında böyle düşünmemeli. | Open Subtitles | الفتاة لا تفكر بهذا الشكل عن والدها. |
| babası hakkında yazılanları atla. | Open Subtitles | -إنتقلي إلى الجزء المكتوب عن والدها |
| Çünkü onun babası hakkında konuştuk. | Open Subtitles | لأني تكلمت عن والدها |
| April Young'ın babası hakkında birkaç şey söylemek istiyordu. | Open Subtitles | أعلم أنّ (إيبرل يانج) أرادت قول بضع كلمات عن والدها |
| babası hakkında hiç konuşmadı. | Open Subtitles | لم تتكلم عن والدها إطلاقاً. |
| Kız kardeşine babasıyla ilgili bir peri masalı anlattın. | Open Subtitles | تخبري أختك بقصة خرافية عن والدها الحقيقي |
| Hayır, demek istediğim, ya babasıyla ilgili tüm bu şeyleri sürdürürse? | Open Subtitles | لا. لكن اعني, ماذا لو استمرت؟ مع كل هذه الاشياء عن والدها وهذا كل شيء؟ |
| O babasıyla ilgili konuşmak istiyor. | Open Subtitles | أرادت التحدث عن والدها |
| Jenna gizemli babasının izini sürüyorsa, buradan başlamalı, değil mi? | Open Subtitles | اسمع، إن كانت (جينا) تبحث عن والدها الغامض فكانت ستبدأ من هنا، صحيح؟ |
| Dolandırıcılık yapmamış olsaydınız, bu kız, müthiş şarkı söyleyen babasını bulabilirdi. | Open Subtitles | لم تُشارك في الإحتيال ولكن هذه الفتاة ربما قد فعلت لتبحث عن والدها صاحب الصوت الغنائي الجميل |
| Bizi ona götürebilir. Bence o gözü aldıktan sonra, uzun zamandır kayıp olan babasına vermeyecektir. | Open Subtitles | جيد يمكنها أن تقودنا إليها إن شكوكي كبيرة في إنها تبحث عن والدها |
| babasından saklanmak için senin evine gittiğini söyledi. | Open Subtitles | قالت أنها ذهبت إلى بيتكِ للإختباء عن والدها. |
| Ellerinde onun babasının dosyası var. | Open Subtitles | لديهم ملف عن والدها |