| Bu sorunun kaynağına ininceye kadar benim gözetimimde kalacak. | Open Subtitles | ستبقى في عهدتي, إلى أن نتمكن .من التوصل لحقيقة هذا الأمر |
| B.M'ye gitmem lazım, bölüm seni gözetimimde kalma şartıyla geçici olarak salıverdi. | Open Subtitles | عليّ الذهاب للأمم المتحدة، ولقد منحك "القسم" إفراجاً مؤقتاً تحت عهدتي |
| Benim gözetimim altında olduğunu ve kasaya nasıl girdiğini göstereceğini söylerim. | Open Subtitles | ساخبرهم أنك تحت عهدتي وأنك هنا لتريني كيف دخلت الى القبو |
| Hâlâ o İspanyolların gözetimim altında olmasını istiyorum Grimaud. | Open Subtitles | مازلت أريد هؤلاء الإسبان في عهدتي يا غريمو |
| Bu yüzden size tavsiyem, elması Cuma gününe kadar bana emanet etmeniz. | Open Subtitles | لذلك أنا أشير عليكِ بأن تدعي الماسة في عهدتي حتى بعد يوم الجمعة |
| Benim gözetimime bırakın. | Open Subtitles | لن يغادرة المدينة أفرج عنه إلى عهدتي |
| Ayrıca haklı olarak korunmak için bana dönmeli. | Open Subtitles | وحسب القانون يجب أن تعود الى عهدتي |
| Onlar artık benim gözetimimde. | Open Subtitles | إنهم في عهدتي الآن |
| Bu adam benim gözetimimde bir tutsak. | Open Subtitles | هذا الرجل هو سجين في عهدتي |
| Eliza Graves adında, daha önce benim gözetimimde olup şu an burda olan bir hastanın tahliye kağıdı ve benim gözetimime verme emri. | Open Subtitles | أوراق تسريح مُصدّقة لأخذ مريض سابق لدي تُدعى (إليزا جرايفز) وتحويلها إلى عهدتي |
| - Benim gözetimimde öldürüldü. | Open Subtitles | -قُتل وهو في عهدتي . |
| - Evet. - Başkan Hassan artık benim gözetimimde değil. | Open Subtitles | الرئيس (حسان) لم يعد في عهدتي |
| O benim gözetimimde. | Open Subtitles | إنها عهدتي |
| O kadın bir gözetimim altındaki bir zanlı. | Open Subtitles | تلك الامرأة مشبوهة و هي في عهدتي |
| Artık gözetimim altındalar. | Open Subtitles | هم الآن في عهدتي |
| Dr. Song kisisel gözetimim altinda. | Open Subtitles | الدكتور سونج في عهدتي |
| Benim gözetimim altında olacak. | Open Subtitles | يمكنك أن تبقيه في عهدتي |
| Ama sevgili beyefendi, ...bana hiçbir vasiyetname emanet edilmedi. | Open Subtitles | سيدي العزيز , لم يتم ايداع ! أية وصية في عهدتي |
| Bu ufaklık Nicky, "Yardım Eli" bana emanet etti. | Open Subtitles | هذا "نيكي" الصغير، عهدتي من برنامج "هابي هيلبينغ هاند". |
| Yüzük bana emanet edildi. Bu benim görevim. | Open Subtitles | لقد أؤتمنت على الخاتم إنه عهدتي |
| Hadi ama, onu benim gözetimime ver. | Open Subtitles | هيا ، اجعله محجوز في عهدتي. |
| Hadi ama, onu benim gözetimime ver. | Open Subtitles | هيا ، اجعله محجوز في عهدتي. |
| - Haklı olarak korunmak için bana dönmeli. | Open Subtitles | الآن يجب أن تعود إلى عهدتي |