| İlişkimizi eski haline döndürebilmeyi dilerdim. | Open Subtitles | أتمني بأن ترجع الأمور إلي سابق عهدها من قبل |
| Bana ulaşmaya çalışmaktan vazgeç, ve her şey ...eski haline dönsün | Open Subtitles | .الى سابق عهدها انت تعرف اني لن افعل هذا |
| Sadece her şeyin eski haline dönmesini düşlüyorum. | Open Subtitles | إنّي أريد أن تعود الأشياء لسابق عهدها فحسب. |
| Benimle kalıyorsun. Herşey eskisi gibi olacak. | Open Subtitles | ستبقين هنا معى ستعود الأمور إلى سابق عهدها |
| Şimdi işler geri normale bölümünde olduğunu. | Open Subtitles | والآن بما أنَّ الأمورَ قد عادت إلى سابقِ عهدها في هذا القسم |
| Sonra da o sefil kadının acımasız saltanatına bir son veririm! | Open Subtitles | كشطيرة التونة ، عندها سوف أُنهي تلك المرأة البائسة المتوحشة من عهدها الطاغي |
| Kraliçem çok yaşa! | Open Subtitles | ليـطول عهدها |
| Çünkü işler önceden olduğu gibi olursa daha iyi olur. | Open Subtitles | تعلم، لأن لو عادت الأمور لسابق عهدها لكانت أجمل بكثير. |
| Hayatım eski haline geri döndü. | Open Subtitles | حياتي يبدو أنها تعودّ إلى نفس عهدها القديم. |
| Kızarmış ekmek eski haline dönemez. | Open Subtitles | هناك أشياء لا تعود إلى سابق عهدها أبداً. |
| Eski haline dönebilmesi için biraz zamana ihtiyacı var. | Open Subtitles | الأمر يتطلب وقتًا لكي تعود إلى سابق عهدها |
| Benim deneyimi devam ettirmek isterler ya da eski haline döndürmek isterler. | Open Subtitles | أقصد ، إذا أرادوا أن تستمر ...تجربتي الصغيرة أو أرادوا أن تعود الأمور إلى سابق عهدها هذا شأنهم ، لكن أنا ؟ |
| Yani her şey eski haline dönebilir. | Open Subtitles | لذا فيمكن أن تعود الأمور لسابق عهدها |
| Bu risk ile, üzgünüm ama işe yarasa bile, ki yarayacağını hiç sanmıyorum, bir günlüğüne tekrar eski haline dönebilirsin. | Open Subtitles | وأنا آسفة, حتى لو عمات ...والذي أشك كثيرا أن يحصل سترجع نفسك إلى سابق عهدها ليوم واحد |
| Bana öpücüklerinin neden eskisi gibi olmadığını sormamı sonra bir hatırlatırsın. | Open Subtitles | زكرينى لأسألك فيما بعد لماذا قبلتك ليست كسابق عهدها |
| Kent asla eskisi gibi olmayacak. Tangiers'ten sonra, büyük şirketler her yeri ele geçirdi. | Open Subtitles | المدينة لن تعود لسابق عهدها أبداً بعد طنجة ,استولت عليها الشركات الكبرى |
| Stand-up'ın eskisi gibi olmadığı yazıyordu | Open Subtitles | مكتوب بها أن كوميديا الوقوف لم تعد كسابق عهدها |
| Biraz iğne ve iplik, normale dönmüş olacağım. | Open Subtitles | ،كل مانحتاجه هو إبرةً وخيط . وستعود الأمور لسابق عهدها |
| Bu sese bakılırsa her şey normale döndü. | Open Subtitles | هذا الصوت يعني أن الأمور عادت لسابق عهدها |
| Onun saltanatına "Altın Çağ" denildi. | Open Subtitles | "وأطلق على عهدها إسم "العصر الذهبي |
| Kraliçem çok yaşa! | Open Subtitles | ليـطول عهدها |
| Bu ıssız gezegenin efendisi hala dinozorlar, 160 milyon yıldır olduğu gibi, ancak, saltanatlarının sonu yaklaşmakta. | Open Subtitles | ما زال هذا العالم المقفر محكوما من قبل الديناصورات كما كان منذ 160 مليون عام لكنها تقترب من نهاية عهدها |