| Bu çok saçma! Yatağına dön ve hastalarımı rahat bırak! | Open Subtitles | هذا سخيف , عودي إلى السرير وتوقفي عن سرقة مرضاي |
| Sadece yatağına geri dön büyük anne. Herşey kontrol altında. | Open Subtitles | فقط عودي إلى النوم يا جدتي, كل شيء تحت السيطرة |
| - Sahibene dön o zaman, ama bil ki, yıldızların altında sana geleceğim. | Open Subtitles | إذن عودي إلى عشيقك ولكن اعلمي إنني سآتي لك تحت ضوء النجوم |
| Sonra gel, yatakta oturup sohbet ederiz. | Open Subtitles | عودي إلى هنا و اجلسي على السرير فسيكون بيننا حديث. |
| Acele et hayatım, hemen iç dolguya ya da sığınağa gel! | Open Subtitles | أسرعِ يا عزيزتي عودي إلى الملجأ أو المأوى |
| Zalime git ve ona söyle, ne sen ne de Kazım bu sırrı benden asla alamayacaksınız. | Open Subtitles | عودي إلى جزارك وقولي له انه لا أنت ولا قاسم يمكنهم أن يعرفوا شيئا مني |
| Hanımefendi, lütfen arabanıza dönün ve biz erkekler çözelim sorunu. | Open Subtitles | سيدتي رجاءً عودي إلى سيارتك المنقلبة دعي الرجال يتولون الأمر |
| Küçük casusun iyi iş başardı Kazım. Sahibene dön. | Open Subtitles | جاسوستك قد أبلت بلاءً حسناًً عودي إلى سيدتك |
| Uzun sürmez. Odana geri dön. | Open Subtitles | هو لَنْ يَأْخذَ مدة طويلة عودي إلى غرفتِك |
| -Lütfen sevgilim, yatağa dön." | Open Subtitles | ليس لدي أي أسرار، عودي إلى الفراش من فضلك |
| Gölgelerin karanlığına geri dön. Halliwell'e sahip olamazsın. | Open Subtitles | عودي إلى الشر حيث الظلال موجودة لا يمكنك أن تفعل هذا بهاليويل |
| Hayır. Rahatsız ettiğim için üzgünüm. Balayınıza dön. | Open Subtitles | لا, أنا آسفة على إزعاجك عودي إلى شهر عسلك |
| Nehrin kenarında, bahar geldiğinde ve kar eridiğinde ve nehir yükseldiğinde kıyısına geri dön. | Open Subtitles | على حافة النهر المتجمد عندما ياتي الربيع ويذوب الثلج وترتفع مياهه عودي إلى ضفاف النهر |
| Sonra da, bize gel, seni sarhoş edeyim. | Open Subtitles | بعدئذٍ، عودي إلى منزلي حيث ستثملين وتشعرين بالتحسّن. |
| Bekle bir dakika! Hayır, gel buraya! Buraya gel! | Open Subtitles | انتظر دقيقة عودي إلى هنا إذا لم تذهبي وأنت لم تذهبي فأنا لن اذهب وأريد أن أذهب |
| Rachel.Hadi eve gel.Oradan ayrıl ve geri dön. | Open Subtitles | ريتشل عودي إلى المنزل أخرجي من هناك و عودي |
| Liste yap, sonra buraya gel. Başka bir şey yapma. | Open Subtitles | أعدي قائمة, وثم عودي إلى هنا لا تفعلي أي شيء آخر |
| Liste yap, sonra buraya gel. Başka bir şey yapma. | Open Subtitles | أعدي قائمة, وثم عودي إلى هنا لا تفعلي أي شيء آخر |
| gel de bu konuda ne yapabileceğime bir bakayım. | Open Subtitles | عودي إلى هنا ودعيني أرى مايمكنني فعله حول ذلك |
| şimdi o şeyi temizle, ...ve hemen eve git, duydun mu beni? | Open Subtitles | إمسحي تلك المساحيق عنكِ حالا و عودي إلى البيت حالا أتسمعيني؟ |
| şimdi o şeyi temizle, ...ve hemen eve git, duydun mu beni? | Open Subtitles | إمسحي تلك المساحيق عنكِ حالا و عودي إلى البيت حالا أتسمعيني؟ |
| - Lütfen, lokantaya geri dönün. - Bn. Gruen, merhaba. | Open Subtitles | هيا عودي إلى المطعم, أرجوكي سيدة جروين, اهلا |
| Hasta olmadan gir içeri çabuk. | Open Subtitles | أنسة سكارليت، عودي إلى المنزل ادخلي قبل أن تلقي حتفك بسبب البرد |